Haşhaş Ve Muhtıra
İhsan Sabri Çağlayangil: “Dışişleri Bakanı’ydım. ABD Büyükelçisi bana geldi. ‘Sayın Demirel’e lütfen söyleyiniz. Sizde nerede ne kadar haşhaş ekiliyorsa, biz onun parasını peşin verelim, ekimi durdursunlar’ dedi.
‘Peki söylerim’ dedim. Sayın Demirel’e söyledim. Aldığım cevap şöyleydi: ‘Bizim 20 ilimiz ve çevresinde haşhaş ekiliyor. Bizde ismini afyondan alan il var. Bunu yapamayız. Ama ekim alanlarını giderek daraltabiliriz.’
Gittim, ABD elçisine söyledim. Bana, ‘Beni bir kere de bu konuda başbakanınızla görüştürebilir misiniz?’ dedi. ‘Peki söylerim’ dedim. Gittim Sayın Demirel’e yine söyledim. Demirel kabul etti. Görüşüldü. Aynı cevabı verdi Sayın Demirel.
Bu görüşmeden sonra ABD Büyükelçisi ‘Çok yazık, bundan çok fena neticeler doğacak’ dedi. Çok fena neticeler belli oldu. Üç ay sonra hükümetimiz düşürüldü.”
Demirel Hükümeti’nin düşürülmesinden 8 ay önce ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Türkiye Masası Şefi Cash, Müsteşarı Sisco’ya, şu raporu (18 Haziran 1970) yazar:
“Daniel P. Moynihan, (ABD’nin) Ankara büyükelçisi Handley ve bana, haşhaş konusunda Türklerin bize “saldırganca” davranmalarına misilleme olarak S. Ahmet Camisi’ni bombalamamız gerektiğini söyledi. Aynı gün, ne tesadüftür ki, ABD Başkanı da, Handley’e, ‘elinizden ne geliyorsa yapın’ talimatını verdi.
ABD’de hükümet içinde birçok kişi, bu sorunu çözme sürecinde, Türkiye’deki diğer çıkarlarımıza telafi edilemez bir zarar verdiğimizi kabul etmeye hazır görünüyorlar, ve narkotik sorunumuzun çözülebileceğine de ihtimal vermiyorlar. Türkiye artık bir tane bile haşhaş üretmiyorsa bile, bizim sorunumuz çözülmüş sayılmaz. Çünkü haşhaş; İran, Afganistan, Pakistan gibi ülkelerde bolca üretiliyor. Bu sorun öncelikle “kalbinde” çözülmesi gereken bir sorundur; yani ülkemizdeki kullanıcılar düzeyinde…
1966’dan beri Demirel üzerine ağır bir baskı uygulamaktaydık, kendisi giderek haşhaş üretiminde bulunan bölgelerin sayısını azaltır olmuştu, beraberinde de partisinin aldığı oylarda azalma yaşanmıştı; bizimle işbirliğine gidiyor ve hatta ABD ajanlarının Türkiye’de dolaşmalarına izin vermişti.”
Bu rapordan 8 ay sonra, Demirel hükümeti 12 Mart Muhtırası’yla devrilir, Nihat Erim Hükümeti haşhaş ekimini durdurur. Ancak ABD’nin uyuşturucu problemi sona ermez, ermeyeceği de zaten bilinmektedir. Peki yapılmak istenen gerçekte neydi, haşhaş ekimi Türkiye’den neden alındı? Bir devlet büyüğümüzün ifadesiyle “Bu ekonomik kaynağın Türkiye’nin elinde olması istenmiyordu!”
Ömer Özkaya
MART 2019