İlaç sektöründe ülke olarak çok ileri noktadayız
236 yıllık köklü bir geçmişe sahip olan Takeda İlaç, 2009 yılından itibaren Türkiye’de faaliyetlerini geliştirmeye başladı. Aradan geçen süre zarfında pazarın güçlü oyuncularından biri olmayı başaran Takeda İlaç, 2015 yılında yaptığı yatırımla pazardaki konumunu güçlendirdi. Takeda Türkiye Genel Müdürü Gamze Yüceland Takeda İlaç’ın ülkemizdeki faaliyetleri ile ilgili sorularımızı yanıtladı.
Türkiye’de ilaç pazarı son yıllarda çift haneli olarak büyüyor. Bu büyümeye katkı sağlayan etkenler nelerdir sizce?
İlaç pazarında büyümeye katkı sağlayan birkaç ana etken var aslında. Türkiye’nin hali hazırda artan nüfusu, nüfusun yaşlanması, hastaların ilaca erişiminin kolaylaşması, sağlık politikalarında yaşanan gelişmeler gibi etkilerin katkısıyla sektör özellikle son 3 yılda büyüme trendine girdi.
Takeda İlaç’ın dünya ve Türkiye ilaç pazarındaki konumu hakkında bilgi verir misiniz?
Takeda Japonya’da doğup dünyaya yayılmış uluslararası bir firma. Dünyanın önde gelen ilaç firmalarından olan Takeda 236 yıllık köklü bir geçmişe sahip ve dünyada 31 bin çalışanı ile ilaç firmaları arasında 12’nci sırda yer alıyor. Takeda Türkiye, 2009 yılında kuruldu. Türkiye’de yaklaşık 300 çalışanıyla ve güçlü ürün portföyü ile bugün ilaç pazarının güçlü oyuncularından biri.
Türkiye, Takeda için kritik bir öneme sahip; Takeda’nın Türkiye’de büyümeye ve yatırım yapmaya yönelik odağında 2015 yılı çok önemli bir dönüm noktası oldu. Türkiye’de önemli bir yatırım yaparak, yerli bir üretici firmadan seçilmiş 13 ilacın bulunduğu ürün portföyünü satın aldık. Bu satın alma, iş hacmimizi üç katı kadar arttırmamıza olanak sağlarken aynı zamanda yerli üretim payımızın da yükselmesini sağladı. Takeda, ülkemizde hematoloji, onkoloji, gastroenteroloji, solunum, metabolizma, enfeksiyon ve kas iskelet sistemi gibi önemli terapötik alanlarda faaliyet gösteriyor.
Türkiye’yi Takeda açısından cazip kılan en önemli faktör nedir?
Takeda’nın varoluş nedeni aslında hastalardır. Önceliğimiz dünyadaki ihtiyacı olan bütün hastalara ilaçlarını ulaştırabilmek. Onun dışında da global anlamda dünyaya yayılma stratejimiz var. Türkiye de önemli bir pazar ve aslında burada temel hedef Takeda’nın yenilikçi ilaçlarının hastaların erişimine sunulması.
Türkiye’nin ilaç pazarında dünyada ilk 20 ülkeden biri olması, Türkiye’deki insan kaynağının kalitesi, rekabetin düzgün ve sağlıklı olması bunların hepsini bir araya koyduğunuzda Türkiye’yi yatırım yapmak için cazip kılıyor.
Türkiye pazarına getirdiğiniz inovatif ürünler nelerdir?
Yakın dönemde onkoloji alanında Türk hastalarının tedavisinde umut olacak 2 yenilikçi ilacımızı kullanıma sunduk. Kanser tedavisinde öncülük edebilecek ve tedavi protokollerini değiştirebilecek ürün portföyümüz, lenfoma ve osteosarkom alanlarında, diğer tedavi alternatiflerine göre fark yaratan ürünleri kapsıyor. Yeni ilaçlarımızdan biri kemik kanserleri içerisinde en sık rastlanan kanser tipi olan çocuk ve genç erişkinlerde görülen Osteosarkom hastalığının tedavisine yönelik geliştirilen bir üründür. Hastaların yaşam sürelerine katkı sağlayabilen bu yeni tedavi yöntemi, Takeda’nın onkoloji alanında öncü olma amacını güçlü kılıyor.
Takeda olarak ayrıca iki lenfoma alt tipinde karşılanmamış tedavi ihtiyaçlarına da yenilikçi bir alternatif sunmaktayız. Kanserle olan savaşta bize büyük yol kat ettiren yeni ilaçlarımızla birleşen girişimci ruhumuzun ve tutkumuzun Takeda’yı kanserle olan savaşta öncü ve tedavi ihtiyacı karşılanmamış diğer kanserlerde lider konuma taşıyacağına inanıyorum.. Takeda önümüzdeki dönemde de onkoloji-hematoloji ve gastroenteroloji alanlarında hastalara umut olacak yeni tedaviler üzerinde çalışmaya devam edecektir.
Takeda Türkiye pazarına girdiği günden bugüne yüzde kaç büyüdü?
Takeda şu anda faaliyet gösterdiği tedavi alanları dikkate alındığında Türkiye’de ilk 10 şirket konumundadır. Türkiye, Takeda’nın büyümeye odaklandığı ülkelerden biridir. Son iki yıl içinde şirketimiz faaliyet gösterdiği alanlar içerisinde en hızlı büyüyen ilaç şirketlerinden biri oldu.
Yıllık üretim ne kadar?
Türkiye’de kendi üretim tesisimiz yok. Bahsettiğim üzere iki yıl önce yaptığımız satın almayla birlikte ürünlerimizin yaklaşık %60’ını Türkiye’de ürettiriyoruz. Türk firmalarında çok kaliteli üretim yapılıyor biz de bu fırsatı değerlendiriyoruz. Ayrıca devletin yerelleşme politikasını da desteklemiş oluyoruz.
Ar-Ge merkezinizden bahseder misiniz?
Takeda 1915’ten beri Ar-Ge faaliyetleri yapan bir firma. Bugüne baktığımızda Takeda Ar-Ge çalışmalarına yıllık 4 milyar dolar yatırım yapıyor. Bu rakam gelirin yaklaşık yüzde 21’inin Ar-Ge’ye yatırıldığı anlamına geliyor.. Gastroenteroloji, Onkoloji, Aşı ve Merkezi Sinir Sistemi alanlarında Ar-Ge çalışmalarımız globalde devam ediyor. Türkiye’de ise halihazırda yürütmekte olduğumuz onkoloji ve gastroenteroloji alanında 14 tane faz çalışmamız var ve bu 14 uluslararası çalışma 41 merkezde yürütülüyor. Bu araştırma ve geliştirme çalışmalarıyla değer yaratmaya çalışıyoruz.
Şuanda hangi tedavi alanlarına yönelik ilaç Ar-Ge çalışmaları yapılıyor?
Araştırma faaliyetlerini onkoloji, gastroenteroloji ve merkezi sinir sistemi tedavi alanlarına yoğunlaştırmaktadır. Onkoloji alanında geliştirilen yeni ürünlerimiz var. Hematoloji alanında çok önemli ürünlerimiz var. Akciğer kanseri, gastroenteroloji, merkezi sinir sitemi ve aşı alanlarında da çalışmalar var.
236 yıllık geçmişi olan Takeda sektöre ne gibi değerler kattı?
Takeda’nın ilk kurucularından biri 236 yıl önce Takeda-ism felsefesi adı verilen Dürüstlük, Azim, Adalet ve Bütünlük değerleri üzerine çalışma ilkelerini belirliyor ve ‘Takeda-ism’ bunlarla var olacak diyor. Tüm ülkelerde işimizi bu değerler üzerine kuruyoruz. Bunun dışında da çok önemli moleküller bulan bir şirketiz. Yüksek standartlarda üretilen ürünlerimiz ile hastaları iyileştirmeye, değer katmaya çalışıyoruz.
Dünya ilaç pazarında biyoteknolojik ilaçların payı giderek artması söz konusu. Yakın gelecekte bizi ne gibi ürünler bekliyor?
Bildiğim kadarıyla dünyada yaklaşık 30 bin çeşit hastalık var çoğunun henüz çaresi bulunmuş değil. Bu hastalıklara çare olacak tedavilerin geliştirileceğine inanıyorum. Bunu yaparken de Biyoteknolojinin bunlara hizmet edeceğini düşünüyorum.
Sizin Takeda ile yolunuz nasıl kesişti?
İlaç sektörüne 20 yılımı adadım. Bunun büyük bölümü Türkiye’de, 2 senesi ise yurt dışı görevlerde geçti. 2015’den beri Takeda Türkiye’nin Genel Müdürlüğü görevini yürütüyorum. Takeda’nın hikayesiyle bir şekilde karşılaştım. Değerler, varoluş nedeni, hastalara göstermiş oldukları inanılmaz özen gerçekten hastalar için bir şeyler yapıyor olmaları. Türkiye’yi çok önemseyip yatırım yapmaya karar almalarıyla benim yolum tam orada keşişti. Bir Japon şirketi dünyanın her yerinde insanlara daha iyi sağlık sunabilmek ve ilaç alanındaki yeniliklere liderlik etmek için var gücüyle çalışıyor. Türkiye’ye yatırım yapan bir firma bana çok heyecan verdi. Bu güzel hikayenin bir parçası olmak istedim. Bu firmada çalışıyor olmaktan çok mutluyum.
Türkiye ilaç sektörünün günümüzdeki durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’de ilaç sektörünün çok gelişmiş olduğunu söyleyebilirim. İlaç sektöründe ülke olarak hakikaten çok ileri noktadayız. Sağladığımız ürünler, ürünlerin kalitesi, üretimin kalitesi, insan kaynağının kalitesi, yaptığımız programlar, birlikte çalıştığımız hekimlerin eğitim seviyeleri bunların hepsini bir araya koyduğumuzda hakikaten gelişmiş bir sektör. İlaç pazarı Türkiye’de her anlamda gelişmiş diyebilirim.
5 yıllık dönemde Türkiye’deki hedefleriniz neler?
Türkiye’deki hastaların ve sağlık kurumlarının farklı ihtiyaçlarına daha iyi cevap verebilmek için portföyümüzü ve ekibimizi geliştirmeye, global yetkinliklerimizi Türkiye’deki ihtiyaçlar ile buluşturmaya devam edeceğiz. İçinde bulunduğumuz pazarlarda büyümeye devam etmeyi hedefliyoruz Büyümeden öte bizim en önemli hedefimiz, ürünlerimizin hastalara erişimini sağlamak. Bizlerle çalışan insan kaynağımızı büyütmek onları geliştirmek istiyoruz. Türkiye’deki bilinirliğimizi, itibarımızı artırmak ve toplumda bir güven oluşturmak istiyoruz. Takeda önümüzdeki dönemde de onkoloji-hematoloji ve gastroenteroloji alanlarında hastalara umut olacak yeni tedaviler üzerinde çalışmaya devam edecektir. Takeda Türkiye’nin hedefi, tüm yenilikçi ürünlerini en hızlı şekilde Türkiye’deki hastalara da ulaştırabilmek.