İskefe Holding’in geleceğinde teknoloji var, hayat var, insan var

1957 yılında deri sektörü ile faaliyetlerine başlayan İskefe Holding’de yaşanan değişim süreci yenilik, sürdürebilirlik ve hız sloganları ile devam ediyor. Yaşanan süreç ile ilgili değerlendirmelerde bulunan İskefe Holding CEO’su Murat Göç, sorularımızı yanıtladı.

İskefe Holding’in faaliyet alanlarından söz eder misiniz?

İskefe Holding, ilk olarak 1957 yılında deri sektöründe faaliyet göstermeye başladı. 2002 yılında inovasyona ve yüksek teknolojili ürünlere odaklanmaya karar verdik. Böylece geleneksel bir iş kolundan geleceğe, yarının teknolojilerine uzanan bir dönüşüm hikayesi başlamış oldu. Değişim stratejimiz üç temel üzerinde yükseliyor: Yenilik, sürdürülebilirlik ve hız. Değişime önem veren şirketimizde, üretim yapıyor, bir yandan da nasıl büyürüz, nasıl katma değerli üretim yaparız diye düşünüyorduk. Çünkü yeniliği takip etmeyen, teknolojiyi değerlendirmeyenlerin başarılı olması mümkün değil. Bugün büyük başarılarla yönettiğimiz işimiz belki gelecekte olmayacaktı. Yıkıcı teknolojilerin sektörleri nasıl değiştirdiğini hepimiz biliyoruz. Bu yüzden teknolojiye ve değişime odaklandık.

Aslında deri demek kolajen demek. Üretim süreçlerimizi bu yenilikçi bakış açısıyla değerlendirdik. Jelatin ve kolajen türevlerine odaklandık. Helal jelatin pazarındaki boşluğu görerek bu alana yönelik AR-GE çalışmalarına öncelik verdik. 2012 yılında sığır jelatini üretimine başladık. Bu üretimin ardından farklı ürün grupları geldi.

Yaklaşık beş yıl gibi bir sürede sığır jelatininde dünyanın önemli üreticileri arasına girdik. Jelatin, çok değerli bir protein. Gıda sektöründe yaygın olarak şekerlemeler, tatlılar, süt ürünleri, et ürünleri, soslar ve çorbalar, içeceklerde kullanılıyor.

İskefe Holding olarak Ar-Ge’ye büyük önem veriyoruz. Bir sanayi şirketi olarak çıktığımız yolculuğumuzda bugün, medikal teknolojiler alanında yenilikçi ürünleriyle dikkat çeken, cirosunun yüzde 10’unu Ar-Ge yatırımlarına ayıran ve teknoloji üreten bir grup vizyonuyla ilerliyoruz. Collagen Ar-Ge Merkezimizi, farklı disiplinlerde yeni ürünlerin ve üretim süreçlerinin geliştirilmesine yönelik araştırma ve mühendislik çalışmaları yürütmek amacıyla kurduk. 2020 yılında Nanoortopedi A.Ş. ortaklığıyla, biyo uyumlu ortopedik implant ve medikal cihazların geliştirilmesi çalışmalarına odaklandık.

Kolajenin sağlık sektöründe kullanımına yönelik araştırmalar yapmak ve ürün üretim süreçlerini geliştirmek amacıyla Hollanda’da Collagen Research Center’i kurduk. Rejeneratif tıp araştırmalarını hedef alan biyouyumlu malzemelerin, yara bakım ürünlerinin, doku mühendisliği uygulamalarının ve 2D-3D modellenebilir sarf malzemelerinin geliştirilmesine odaklandık.

2007 yılında kurduğumuz KCL Ar-Ge merkezimizde deri ve deri yan ürünlerinin katma değerli ürünler haline getirmek için araştırma çalışmaları yapıyoruz. Aynı zamanda gıda, kozmetik ve oyuncak sektörlerinde ürün analizi, perakende sektöründe kalite kontrol analizleri, tekstil ve deri ürünlerinde fiziksel ve kimyasal testler yapıyoruz.

Bugün jelatin, protein, hidrolizat, hayvansal kaynaklı sıvı aminoasit üretiyoruz. Bir ekosistem olarak hareket ediyoruz.  İskefe Holding bünyesinde 7 deri fabrikası, 1 Jelatin üretim tesisi, 1 Protein üretim tesisi, 1 Hidrolizat üretim tesisi, Hayvansal Kaynaklı Sıvı Aminoasit üretim tesisi ve 3 Ar-Ge merkezi bulunuyor.

Yatırım yaptığınız bir diğer alan da Wellness sektörü. Özellikle sağlık ve güzellik sektörü oldukça geniş ve sürekli gelişen bir alan. Bu alandaki ürünlerinizden söz eder misiniz?

Wellness sektöründeki harcamalar dünya küresel ekonomisinin neredeyse iki katı hızla büyüyor. Global Wellness Institute’ın raporuna göre dünyada wellness sektörü, 4,5 trilyon dolara ulaşan küresel bir pazar halini aldı. Bu pazarda sağlıklı beslenme sektörünün payı yaklaşık 700 milyar dolar, kişisel bakım, güzellik ve yaşlanma karşıtı ürünlerin payı ise 1,083 trilyon dolar oldu. Bununla birlikte dünya nüfusunun yaşlandığını hepimiz biliyoruz. Nüfusunun yaşlanmasıyla birlikte artış gösteren kanser, diyabet, yüksek tansiyon, Alzheimer ve kalp-damar hastalıkları başta olmak üzere kronik hastalıkların 2030 yılında dünya ekonomisine maliyetinin 47 trilyon dolara ulaşabileceği öngörülüyor. Artık insanlar, uzun ama sağlıklı yaşam için gerekli rutinlerini belirlerken, fiziksel durum ve performanslarını geliştirmek için çaba gösteriyorlar. Beslenme alışkanlıklarını düzenleyen, egzersiz rutinlerini takip eden, uyku kalitesini artırıcı yenilikleri ve uygulamaları yakından takip ediyorlar. Bunlardan biri de kolajen. Kolajen pazarı sadece Amerika’da yüzde 60 civarında artış gösterdi. Cilt desteği ve eklem desteği olarak kolajeni kullananların sayısı hızlı artıyor.

Vücudunuzun toplam proteininin üçte biri kolajenden geliyor ve 25 yaşından sonra kolajen üretimi giderek azalıyor. Yaşa ek olarak, yüksek miktarda şeker tüketmek, çevresel faktörlere (duman ve filtrelenmemiş güneş ışığı) maruz kalmak ve kronik stres gibi etkenler de kolajen rezervlerini tüketebilir. Tüm bu etkenleri göz önünde bulundurduğumuz zaman kolajenin önemi bir kez daha anlaşılıyor.

Biz de Naturagen markamızla tüketiciye sağlıklı, güvenilir ve yüksek kalitede bir kolajen ürünü sunuyoruz. Tamamen Türkiye menşeli hidrolize kolajen peptitler içeren ve yüzde 100 sığır kolajeni ile üretiliyor. Naturagen, güvenilir bir gıda takviyesi olarak Türkiye’de raflarda yerini aldı. Yakın zamanda yurt dışına da açmaya hazırlanıyoruz.

İskefe Holding olarak yeni yatırım planlarınız var mı? 2021 hedefleriniz neler?

Biz geleceğin yepyeni teknolojiler üzerinde yükseleceğini biliyoruz. Bunun için önce bilgiye değer vermek gerekiyor. Bilgiye değer vermek, teknolojiye yatırım yapmak ve trendleri takip etmek. Holding olarak önemli bir dönüşümden geçiyoruz. Bir sanayi şirketinden, bir teknoloji şirketine doğru gidiyoruz. Tüm yatırımlarımızı bu yöne doğru odakladık. Bugün yaptığımız yatırımlarla 5 yıl 10 yıl sonra çehremizi değiştireceğiz.

2020’de, durmak yok yatırıma devam diyen grubumuz mayıs ayında uzun zamandır planladığımız önemli bir projeyi hayata geçirdi. Bolu Gerede’de 2. jelatin fabrikamızın temelini attık. Üretiminin tamamını ihraç̧ edebilecek olan bu tesisimizle ülkemizin ekonomisine katkı sağlamayı hedefliyoruz. Jelatin ve kolajen üretecek olan tesisimiz, sağlık, ilaç̧ ve gıda gibi endüstrilere ham madde sağlayacak; aynı zamanda yüksek izlenebilirlik standartları ile dünyaya örnek olacak.

Jelatin dışında deri yan ürünlerinden ilaç kapsülü üretmeye başlayacağız. Dünyada bu pazarın büyüklüğü 2,5 milyar Euro’nun üzerinde. İlaç kapsülü üretimi için tesis kurma çalışmalarımız sürüyor. Yılda 300 milyon adede yakın kapsül üretmeyi planlıyor, üretimimizin yarısını ihraç etmeyi hedefliyoruz. Hedefimiz, iki yıl içerisinde 2,5 milyar Euro’luk kapsül pazarından yüzde 1,5 pay almak. Bir diğer ürünümüz ise saç bakım ürünlerinde kullanılan keratin. Birçok şampuanın temel hammaddesi olan keratinin üretimi için AR-GE çalışmalarımız sürüyor.

Yine 2019 yılında sağlık teknolojilerine yönelik araştırmalar ve yatırımlar yapmak üzere kurduğumuz COLLAGEN AR-GE ile bir yatırım gerçekleştirdik. Biyomalzemeler, suni uzuvlar, protez ve ortopedik ürünler imalat eden NANORTOPEDİ’ye yatırım yaptık. NANORTOPEDİ Prof. Dr. Mahir Mahiroğlları’nın önderliğinde ülkemizde üretimi olamayan ortopedik ürünlerin üretimi ve implant teknolojilerine yönelik yeni malzemelerin geliştirilmesine odaklanıyor. Gelecek 10-20 yılda bugünkünden bambaşka bir dünya bizi bekliyor. Bunu görüyor ve okuyoruz. Başta da dediğim gibi biz bir dönüşüm hikayesi yazıyoruz. İskefe Holding’in geleceğinde teknoloji var, hayat var, insan var…OCAK2021