İstanbul’a nefes aldıran proje: Vialand
Her şehrin nefes alacağı, nefes alırken de dinleneceği ve hoşça vakit geçireceği alanlara ihtiyacı vardır. Böyle alanların İstanbul’da giderek azaldığı bir dönemde Vialand, İstanbul halkına farklı bir konsept sunuyor. Ailenizle birlikte açık alanda alışveriş yaparken bunalmayacağınız, çocuklarınızın eğlence dünyasında rahat ve mutlu bir zaman geçireceği Vialand projesiyle sektörde yeni bir soluk oluşturduklarının altını çizen Vialand ve Venezia Projeleri Genel Müdürü Cenk Hayırlıoğlu, tüm İstanbul halkını Vialand’e davet ediyor.
Sayın Cenk Hayırlıoğlu, büyük şehirlerde artık AVM’ler açısından doyum noktasına ulaştığı bu nedenle özellikli projelerin değerlendiği belirtiliyor. Bu konudaki görüşlerinizi aktarır mısınız?
İstanbul genelinde perakende sektörüne baktığınızda biz Vialand ve Venezia Mega Outlet projeleriyle aslında sektöre yeni bir soluk oluşturuyoruz. Vialand projemiz Türkiye’nin tek tema parkı, en büyük alışveriş merkezlerinden biri ve oteliyle birlikte farklı bir komplekstir. Venezia Mega Outlet projesi ise bünyesinde bulundurduğu iki bin tane konut, ofisler, sosyal alanlar ve Venedik kompleksi ile oluşturduğu alışveriş merkeziyle Türkiye’nin en iyi temalı kompleksidir. Perakende sektörü açısından baktığınızda Türkiye’de 400 tane AVM bulunuyor. İstanbul’da da bu oran yüzdür. Nüfusa oranladığımız da ise en fazla alışveriş merkezi Ankara’da bulunmaktadır. Büyük şehirlerde bu açıdan büyük bir istek oluştu fakat yeni projeler artık kiralama yapma konusunda zorluk yaşamaya başladı. Bu açıdan biz farklı projeler üretiyoruz.
İstanbul’da yeni oluşacak AVM’lerin ne gibi özellikleri olması gerekiyor?
Perakende sektöründe bir farklılık oluşturmazsanız, lokasyonunuzu iyi belirleyemezseniz ciddi sorunlar yaşarsınız. Çünkü sektörde çok ciddi rekabet var. Özellikle İstanbul’da yeni bir proje yeri bulmak çok zordur. Vialand gibi bir proje üretmek ise oldukça güçtür. Bu açıdan baktığımızda bizim doluluk oranlarımız çok yüksektir. Fakat yeni yapılan projelerde perakende sektörünün istekleri ve ihtiyaçlarının göz önünde bulundurulması gerekmektedir. İstanbul’da bir iki tane lokasyon dışında yeni alışveriş merkezi yapılması çok zor buluyorum. Her bölgeye hitap eden 3-4 tane AVM var ve bu durum ciddi bir rekabeti beraberinde getiriyor. Biz ise bu nedenle perakende sektöründe geleceğe odaklanıyoruz. Çünkü perakende sektörünün geleceği, yeme içme, eğlence ve sosyal alanlarının daha fazla olduğu alışveriş merkezleridir. Önümüzdeki süreçte alışveriş merkezlerini ciddi bir online alışveriş sorunu bekliyor. Bugün Avrupa ve ABD’de online alışverişler, toplam sektörün %25 seviyesini almış durumdadır. Türkiye’de bu oran şu anda %3-5 seviyelerindedir. Bu düzeyde kalmayacağını görüyoruz. Bu işin sonunda AVM içinde büyük mağazaları olan firmalar, daha küçük metrekareli alanlar istemeye başlayacak. Mağazaların küçülmeye başlamasıyla birlikte AVM’lerde ciddi oranda boş alanlar oluşmaya başlayacaktır. Tüketiciyi AVM’lere çekmek için ise oluşacak bu boşluk yerlerine eğlence ve yeme içme sektörünü koymaya başlayacağız. Zaten insanların da online olarak alamayacağı sektörler bu iki sektördür. Sektörün geleceğinde artık tamamen insanların sosyalleşebileceği alanlarının bulunduğu alışveriş merkezleri ve projeler vardır. Vialand olarak bizim başka bir özelliğimiz daha var. Bütün büyük şehirlerde insanların nefes alacakları bir yer olmasını talep ederler. New York şehrinde Central Parkı var. İnsanlar burada hoş vakit geçiriyorlar, hafta sonları gidiyorlar, hafta içi gidip sporlarını yapabiliyorlar. İstanbul’un böyle bir alanı Vialand kurulana kadar yoktu. Vialand’in hedefi İstanbul’un parkı olabilmektir. Bütün çalışmalarımızda bunun üzerine kurulu. İstanbul’un göbeği Eyüp’te 600 dönüm arazi üzerinde sadece Tema Park, otel ve alışveriş merkezi değil, 200 dönümlük bir göletimiz ve yeşil alanımız var ve bu bölgeyi şehrin bir parkı haline getiriyoruz. Şu anda bile bu bölgeye gelip piknik yapanlar var, doğa sporları yapabiliyorsunuz. Biz böyle bir projeyi şehre kazandırmak için çabaladık ve başardık.
Vialand projesi bugün itibariyle tamamlandı mı, projede halen geliştirilecek yanları var mı?
Biz Vialand Tema Park projesinde arazinin sadece 3/2’sini değerlendirdik. Bu alan içinde de halen rezerv alanlarımız mevcuttur. Son etaplarımız ikinci ve üçüncü etaplarımızın çeşitliliğine başladık. Yeme içme ve eğlence sektörüne yeni soluk getirecek Amerikalı tasarımcıların hazırladığı yeni bir yeme içme sokağı projesini tasarlıyoruz. Önümüzdeki sezonda da açmış olacağız. Türkiye’de bu çalışma daha önce yapılmamıştır. Yurt dışında yapılmış ve oradaki örneklerini inceledik bu nedenle de ABD’den teknik destekler alıyoruz. Bunun dışında yeşil alanları farklı bir şekilde halkın önüne sunacak peyzaj ve yeşillendirme alanlarımız bulunuyor. Bu projede nefes alabileceğiniz alanları her zaman bulunduracağız. Dolayısıyla etaplarımız daha tamamlanmadı ve önümüzdeki süreçte de bu çalışmalar devam etmiş olacak.
İstanbul halkı projenize sahip çıkabiliyor mu? Daha öncesinde Tatilya veya Florya Akvaryum gibi birçok projede istenilen başarı bir türlü yakalanamadı.
Vialand projesi çok farklı bir projedir. Diğer projelerinde ben başarısız olduklarına katılmıyorum. Kendi açılarından başarılı oldular ki bugün dahi bu projeleri konuşabiliyoruz. Fakat Vialand projesine önce Eyüp bölgesi sonrasında da İstanbul’un sahip çıktığını söyleyebiliriz. Yine Vialand markasına Ortadoğu ülkeleri sahip çıktı. Sezonda ziyaretçilerimizin % 40’ı Ortadoğu kökenlilerdir. Dolayısıyla 7-8 milyon üzerinde burada yabancı misafir ağırlıyoruz. Hedefimiz bu oranı 10 milyonun üzerine çıkarmaktır. Vialand kompleksi de yılda 25-30 milyon üzerinde ziyaretçi ağırlamaktadır. Genel ziyaretçilerde de hedefimiz 35 milyonun üstüne çıkmaktır. Bu açıdan şehrin bize sahip çıktığını görmekteyiz. Bizde bunun karşılığında yeni projeler geliştirmekteyiz. Farklı ve zorlu bir sektördeyiz. Bu nedenle de kendimizi yenilememiz gerekiyor.
AVM’lerle ilgili bazı yasal değişimler oldu, özellikle de genel giderler konusunda, değişimler oldu. Bu durum sizi etkiledi mi?
Biz açık bir avm olduğumuz için iklimlendirme giderleri açısından bakarsak daha düşük bir maliyet çıkıyor, fakat güvenlik ve temizlik giderleri de çok yüksek oluyor. Sonuç olarak bu denge ile biz açık alışveriş merkezi olmanın keyfini yaşıyoruz. Misafirlerimiz daha fazla vakit geçirebiliyor. Bu açıdan biz sektörün gelişmesi için sektörü destekliyoruz. Burada da kiracılarımızla birlikte ortak hareket ediyoruz. Sonuçta perakende sektörü büyük bir ortaklık ve işbirliğidir. Dolayısıyla biz de sektörde yaşanan gelişmeleri göz önünde bulundurarak yeni düzenlemelere geçiş yapıyoruz. Bu düzeyde de ilerlediğimiz için büyük bir sorun yaşamıyoruz.
Açık hava alışveriş merkezi oluşunuz kışın sorun oluşturuyor mu?
İstanbul’da 8-9 aylık bir sezon vardır.Fakat bizim alışveriş merkezimizde aynı zamanda kapalı alanlarımızda mevcuttur. Cadde alanlarımızın altında kapalı alanlarımızda bulunuyor. Fakat yazın kapalı bir alışveriş merkezindeki tüketici alışkanlıklarını incelediğinizde 2-3 saatlik bir vakit ayırıyorlar, açık alışveriş merkezlerinde ise bu süre 6-8 saat aralığına çıkabiliyor.
Vialad projesi bölgeye bir değer kattı mı?
Projemizin başlamasıyla birlikte bölgede konut sayılarının arttığını ve satışlarında Vialand manzaralı satışlar diye başladığını görmeniz mümkündür. Daha öncesinde bu bölge taş ocağıydı. Eyüp açısından bakarsanız, daha öncesinde Haliç’in kötü kokusu ve taş ocakları içinde kalmış bir bölge iken, bir anda Haliç’in temizlenmiş yanı ve Viland gibi iyi bir projeye sahip oldunuz. Bu açıdan bakarsak önemli bir değer katmış oluyorsunuz. Öncelikle burada yaşayan halkın çok şanslı olduğunu söyleyebilirim. Bugün Amerika’da, Avrupa’da olan bir tema parkı biz Eyüp’teki halkın ayağına getirmiş olduk. Yine önümüzdeki dönemlerde açılacak metro çalışmasında da Vialand projesine bir istasyon sağlamış olacaktır.
Gürsoy Grup açısından bakacak olursak bundan sonraki süreçte yeni projeler var mı?
Bizim misyonumuz farklı projeler yapmaktır. Grup olarak birbirini tekrar eden projeler yapmıyoruz. Birbirini tekrar eden projelerde de rekabete girmiyoruz. Biz farklı ve tek olduğumuz konularda yatırımlar yapıyoruz. Bu açıdan eğlence ve perakende sektöründe yeni yatırımlarımız olacaktır. Farklı projeler geliştireceğiz. 2018 yılında Gürsoy Grubun yeni projelerini duyurmuş olacağız. İstanbul’da ve yurt dışında projeler ortaya çıkartacağız. Vialand artık bir dünya markasıdır. Dünya da bu bayrağı dalgalandırmak istiyoruz.
Uzun bir dönem ABD’de yaşadınız ve AVM’lerde görev aldınız. Orada edindiğiniz tecrübeyi buraya yansıtabiliyor musunuz?
Uzun yıllar Amerika’da alışveriş merkezi yönetme tecrübesine de sahip oldum. Orada edindiğim tecrübeleri de burada uygulamaya çalışıyorum. Özellikle eğlence ve sosyal yaşam alanlarının alışveriş merkezlerine uygunluğu konusunda Amerika’nın öncü olduğunu söyleyebilirim. Oradan aldığımız bilgiyi de burada kullanıyoruz.
Tüketici açısından bakacak olursak ABD halkı ile Türk halkının alışveriş konusunda istekleri birbirine benziyor mu?
Halk olarak ciddi bir farklılığımızın olduğunu söyleyebilirim. ABD’de tüketiciler alışverişlerini yapıp, biran önce AVM’den çıkmak istiyorlar. Çok fazla yürümek ve gezmek istemiyorlar. Bu nedenle de oradaki mağazaların AVM otoparkından bağlantılı kendi giriş kapıları bulunuyor. Arabanızı park edip belli bir mağazadan alışveriş yapıp hemen çıkabiliyorsunuz. Türkiye’de ise bizler genellikle tüketiciyi projenin içine almak istiyoruz. AVM içinde gezdirmek istiyoruz. Türk halkı da alışverişi sevdiği için sorun olmuyor. Fakat orada da bu sistemin AVM’lerin bütününe zarar verdiğini fark etmeye başladılar ki orada da tüketicileri alışveriş merkezinin içinde tutmak için çalışmalar yapıyorlar. Sinema, eğlence ve yeme içme kültürünü geliştirmeye çalışıyorlar.
EYLÜL 2017