KARADENİZ TAHIL KORİDORUNDA YAŞANAN GELİŞMELER ve EKONOMİK, ENERJİ POLİTİK YANSIMALARI

Prof. Dr. A. Beril TUĞRUL

24 Şubat 2022’de Ukrayna’da başlayan savaş, hemen bütün dünya ülkelerini ve doğal olarak Karadeniz ticaret yollarını da etkilemiş bulunmaktadır.  Bilindiği üzere; savaşın taraflarından biri olan Ukrayna, Karadeniz kuzeyinde yer alan ve tarıma elverişli, verimli topraklara sahip bir ülke konumundadır.

Uygun iklim koşullarıyla Ukrayna, genel olarak tüm tahılların yetiştirilmesi için uygun olmakla beraber buğday üretimindeki başarısı (savaş öncesinde) hayli büyük boyutlara erişmiştir. COVID-19 Pandemi döneminde, gıda ve tahılın önemi kendini net olarak göstermiş olduğundan tahıl ambarı olarak nitelenen ülkeler günümüzde özellikle öne çıkıyor olmaktadır. Bu bağlamda tarım alanında yüksek üretim potansiyeline sahip Ukrayna’nın, Avrupa başta olmak üzere dünya ülkeleri için önem fonksiyonu artmış bulunmaktaydı.

Ukrayna’nın (savaş öncesinde) 15 Milyon hektarın üzerinde ekim alanı ile tahıl mahsulünün 65 Milyon tonun üzerinde olduğu tahmin edilmekteydi. İlaveten ayçiçeği konusunda da Ukrayna iyi bir üretim potansiyeline sahip olup, Ayçiçek yağı üretiminde de önemli bir yere sahip olduğu görülmektedir.

Öte yandan dünyanın yüzölçümü itibariyle en büyük ülkesi olan Rusya dünyanın en önemli tahıl ihracatçılarından biri olup 50 milyon ton mertebesinde buğday, 15 milyon ton kadar arpa ve 30 milyon ton kadar da iri tahıl üretimi gerçekleştirmektedir. Un üretim miktarı da 10 milyon ton kadardır. Yulaf ve çavdar üretiminde dünya lideri konumundadır. Rusya’nın tahıl ve tahıl ürünleri ihracatının, daha çok Afrika ve Orta Doğu ülkelerine olduğu da bilinmektedir.

Ukrayna Savaşıyla birlikte tahıl ihracatında ilk beşte yer alan söz konusu bu iki ülke savaşıyor olmaktadır. Bu durum, dünya tahıl tedariki için önemli bir sorun olarak hemen kendini göstermiş ve dünya için açlığa giden yolu tetikler olmuştur.

Tahıl Koridoru Anlaşması

Rusya’nın Ukrayna topraklarına karşı başlattığı harekatla birlikte Ukrayna’nın, Karadeniz limanlarında bulunan birçok yük gemisinin limanlardan çıkamaması durumu da ortaya çıkmıştır. Hal böyle olunca, Ukrayna’nın tahılını satamaması nedeniyle küresel bağlamda gıda krizi yaşanma riski kendini göstermiştir. 

Hal böyleyken, Türkiye’nin ve Birleşmiş Milletler (BM)’in konuya ilişkin girişimleri ve Türkiye Cumhurbaşkanı’nın Rusya Devlet Başkanı ile yaptığı müteaddit telefon konuşmaları ile bir diyalog ortamı oluşturulmuş ve 22 Temmuz 2022 tarihinde İstanbul’da yapılan toplantı ile “Tahıl Koridoru Anlaşması”; Türkiye, Rusya, Ukrayna ve Birleşmiş Milletler (BM) arasında imzalanmıştır. 

Anlaşmaya göre; Ukrayna tahılını taşıyan gemilerin Ukrayna limanlarından mutabık kalınan deniz koridorunu takip ederek Karadeniz’den Türk Boğazları’nı kullanarak çıkması ve gemileri Ukraynalıların yönlendirmesi konusunda uzlaşı sağlanmıştır. Aynı zamanda, Rusya’nın tahıl ve gübre satışının yine (biri Azak Denizi bağlantılı olmak üzere) Karadeniz güzergahlarından yapılması da kabul edilmiştir (Şekil 1).

Şekil 1 Tahıl Koridoru Anlaşmasına Göre Karadeniz Güzergahları

Ayrıca, anlaşmaya ilişkin olarak İstanbul’da bir “Ortak Koordinasyon Merkezi” kurulması ve bu merkezde Ukrayna ve Rus temsilcilerinin yanı sıra ev sahibi Türkiye’nin ve BM temsilcilerinin de bulunması kararlaştırılmıştır. Bu bağlamda BM yetkililerince gemilerin incelenmesinin de yine oluşturulan Ortak Koordinasyon Merkezi tarafından yapılması ve denetlenmesi üzerinde uzlaşılmış olup bu konuda Türkiye’nin de rol alması benimsenmiştir.

İlk olarak 120 gün için imzalanan bu anlaşmadaha sonra 3 kez uzatılmış bulunmaktadır. Ancak Rusya, son uzatması 17 Temmuz 2023’te biten tahıl anlaşmasından çekildiğini bildirmiştir. Bu karardan sonra İstanbul’daki “Ortak Koordinasyon Merkezi” de dağılmıştır.

Tahıl Koridoru Anlaşması’nın imzalandığı Temmuz 2022’den sonra Anlaşma kapsamında Ukrayna tarafından yaklaşık 33 milyon ton mısır, buğday ve diğer tahıl türlerinin farklı ülkelere satışı gerçekleştirilmiştir. Anlaşmayla, özellikle yoksul ve tahıla ihtiyacı büyük olan Afrika ülkelerine satışların yapılması amaçlandığının açıklanmasına karşın Afrika ülkelerine % 10’un biraz üzerinde bir ihracat yapılabilmiştir. Tahıl Koridorundan geçen tahılın % 45 kadarı Avrupa ülkelerine, % 13’ü Türkiye’ye ve geri kalan kısmı da diğer ülkelere ulaşmıştır.

Bu arada Ukrayna Tahıl Koridoru üzerinden söz konusu ihracatı yaparken, Rus gemilerine batılı ülkelerin uyguladığı yaptırımlar nedeniyle seyri seferleri için sorunlar çıkmıştır. Bunlardan önemli biri Sigorta Şirketlerinin Rus mallarını taşıyan gemiler için istediği fahiş sigorta primleri olmuştur. Ayrıca, Rus tahıl ve gübre ihracı için (mutabık kalındığı üzere) uygulanan SWAP yaptırımının esnetilmesi de pek mümkün olmamıştır. Bu bağlamda 17 Temmuz 2023 itibariyle Rusya, anlaşmayı kendi gıda ürünlerinin satışı önündeki engellerin kaldırılmadığı ve anlaşmayla yoksul ülkelere öncelikle tahıl gönderiminin sağlanamadığı gerekçeleriyle anlaşmayı uzatmama kararı aldığını açıklamış bulunmaktadır.

Burada, Ukrayna’nın Azak Denizi’ni Karadeniz’e bağlayan Kerç Boğazına yaptığı saldırıların da Rusya için Anlaşma’dan çekilme kararında etkili olduğu söylenebilir. Zira Kerç Boğazı Rusya’nın ihracatı için geçiş yolu üzerinde bulunmaktadır. Söz konusu saldırılarla Kerç Köprüsü ve Kerç Boğazı geçişe tamamen kapanmamış olsa da risk faktörü arttığından geçiş yapacak mallar için sigorta primlerini arttırıcı bir etken olmuştur.

Bu durumda Tahıl Koridoru Anlaşması ile işleyen Hat, Ukrayna’nın üç limanı olan Odesa, Çernomosk ve Yujniy’den hareketle Karadeniz üzerinden gerçekleşmiştir (Şekil 2). En önemli çıkış limanı ise Odesa olmuştur.

Olaylar böyle gelişirken, Ukrayna’nın farklı yollarla tahılı sevk etme alternatiflerini de hayata geçirdiği gözlenmiştir. Nitekim tahıl koridoru güvencesi altında, tahıllarını sadece Türk Boğazlarından değil aynı zamanda Karadeniz’e kıyısı olan ülkeler üzerinden yapmaya çalışmıştır. Bu bağlamda, iki Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkesi durumundaki Romanya ve Bulgaristan üzerinden satışlar gerçekleştirilmiştir.

Bu bağlamda, Romanya’nın Köstence limanı ve Bulgaristan’ın Varna limanının kullanıldığı görülmüştür. Bu limanlardan demiryolu bağlantıları ile satışlar gerçekleşmiştir. Ayrıca, Ukrayna ile Romanya arasındaki sınır olan Tuna nehrinin Ukrayna tarafındaki İzmail limanının da (Şekil 2) tahıl sevkiyatı amacıyla kullanılması söz konusu olmuştur. Böylelikle Tuna nehri üzerinden de birçok AB ülkesine tahıl ulaştırılması mümkün olmuştur.

Yine Temmuz 2023’te Rusya İzmail limanını vurmuş ve Avrupa’ya tahıl sevkiyatında giderek önemli bir alternatif olan bu yolun kullanılmasına karşı bir mesaj vermiştir. AB ülkesi olan Romanya da bu saldırıyı kınamıştır. 12 Ağustos 2023’de ise İzmail limanında hareket eden bir yük gemisine Rusya tarafından uyarı ateşi açılmıştır.

Şekil 2 Tahıl Koridoru’nun Aktif Güzergahı ve Kullanılmak İstenen Bazı Alternatif Limanlar

AB’nin de bu yolları açık tutmak yönünde destek verdiği anlaşılmaktadır. Bu bağlamda Tuna nehrinin bazı bölgelerinde derinleştirme çalışmaları yapıldığı ve özellikle Köstence Limanı’nda liman kapasite arttırımı çalışmalarının da yapıldığı gözlenmektedir. Son olarak da Temmuz 2023 sonunda Ukrayna ile Hırvatistan’ın tahıl ihracatına ilişkin olarak Tuna Nehri bağlantılı olarak Adriyatik Denizi’ndeki limanlar üzerinden satışın yapılması konusunda anlaşmaya varıldığı açıklanmış bulunmaktadır.

Tahıl Koridorunun Enerji Politik Yansımaları

Burada öncelikle şunu belirtmek gerekir ki; Tahıl Koridoru Anlaşması sadece tahıl satışını değil Karadeniz ticaret hatlarının da güvencesi gibi görülmüştür. Bu bağlamda, Rusya’nın petrol satışının Karadeniz üzerinden denizyolu ile devam ettiği görülmüştür. Rusya’nın petrol ihracında önemli bir liman Karadeniz’in kuzeydoğusunda yer alan Novorossiysk limanıdır (Şekil 2). 

Novorossiysk ve çevresi tam bir enerji terminal bölgesidir (Şekil 3). Rusya’nın kendi ülkesinden Sibirya ve Hazar bağlantılı hatlar bu limana ulaşmaktadır. Ayrıca, Rusya dışındaki ülkelerden de Novorossiysk bölgesine enerji boru hatları bağlantıları bulunmaktadır. Bunlardan biri Bakü-Novorossiysk hattı Azerbaycan enerji bağlantısını, Tengiz-Atrau- Novorossiysk hattı ise Kazakistan bağlantısını sağlamaktadır.  

Şekil 3 Novorossisysk Enerji Terminal Bölgesinin Enerji Bağlantıları

Novorossiysk bölgesi petrol ihracı için olduğu kadar doğal gaz satışı için de önem arz etmektedir. Nitekim Türkiye bağlantılı doğal gaz hatlarından “Mavi Akım (Blue Stream)” ve “Türk Akım (Turkstream)” her ikisi de söz konusu bu bölgeden Karadeniz’e girmektedir.

Böylesi önemli bir bölgede, güvenliğin sağlanması ilişkin olarak Rusya’nın bir askeri deniz üssü de bulunmaktadır. Bir başka deyişle Novorossisysk limanı ve çevresi Rusya için hayli önemli bir bölge durumundadır.

Son olarak Ukrayna Savaşında Novorossisysk bölgesinin hedef alındığı görülmektedir. Ağustos 2023 başında Novorossisysk, (Rusya, İzmail’i vurduktan bir gün sonra) Ukrayna tarafından önemli bir saldırı hedefi olarak seçilmiştir.

Ukrayna, bir Silahlı İnsansız Deniz Aracı (SİDA) ve sürü dron atağı eşliğinde Novorossisysk Askeri Üssü’ne saldırı düzenlemiş ve bir çıkartma gemisini vurmuştur. Bu olay askerî açıdan olduğu kadar enerji politik açıdan da son derece önem arz etmektedir. Zira, enerji terminali bölgenin güvenliğinin riskli olduğu görüşü oluşmaktadır.

Sonuç

Tüm bu hususlar göz önüne alındığında, Ukrayna-Rusya Savaşı’nın yeni bir evreye evrildiği söylenebilir. Zira, Ukrayna topraklarında yaşanmakta olan savaşta (güvenlik uzmanlarının ifade ettiği üzere) “Küt Savaş Şartları” oluşmaktadır. Bir başka deyişle, taraflar birbirlerine karşı önemli ilerlemeler sağlamakta zorlanmaktadırlar.

Bunda Ukrayna’da Haziran 2023 başında Dinyeper nehri üzerinde ve Herson bölgesinde bulunan Kahovka Baraj’ının vurulması ve toprakların sular altında kalmasıyla ağır zırhlı araçların harekâtı için elverişsiz şartların oluşması da rol oynamaktadır denebilir. Bu hamle ile, Zaporijya nükleer santralının su tedarikinin sağlandığı baraj göleti de önemli ölçüde kaybedilmiş olmaktadır. Ayrıca Rusya’nın, Ukrayna enerji alt yapısını vurduğundan da bahsedilmektedir.

Öte yandan, Ukrayna Moskova’yı dronlarla hedef almaktadır. Bütün bu yaşananlar, Ukrayna Savaşı’nın Ukrayna toprakları dışına yayılma riski gösterdiği izlenimi vermektedir. Bu durum bölge ülkelerini ve daha geniş bir perspektifle küresel bağlamda ticari, ekonomik ve enerji politik yansımalara neden olacaktır.

Yaşananlar, Türkiye’yi de yakından ilgilendirmektedir. Zira, tahıl koridorundaki rolü ve bu hattın kontrolündeki rolü Türkiye’ye konjüktürel avantaj sağlamıştır. Şimdi tarafların enerji politik hedefleri gündeme aldıkları görülmektedir ki; bu durum Türkiye bağlantılı hatların risk faktörünü yükseltmektedir. Bu husus, Türkiye’nin enerji arz güvenliğini ilgilendirdiği kadar Türkiye’nin “Enerji Merkezi” olma projesini de etkileyecek mahiyettedir.

Yaşanan gelişmeler, önümüzdeki süreçte (Tahıl Koridoru Anlaşması konusunda tekrar mutabakat sağlansa bile) Karadeniz, artık dünyanın kriz bölgesi olma potansiyeli taşımaktadır. Türkiye’nin jeopolitik ve konjüktürel önemi giderek artacak ve bu durum Türkiye’ye dünya için kilit taşı pozisyonu kazandırmakla beraber farklı baskı ve hamlelere muhatap olmasını da gündeme getirebilecektir.EYLÜL2023