Kimyasal su yalıtımında Türkiye’de öncüyüz
Sektöründe 30.yılına doğru emin adımlarla ilerleyen İnterfiks Yapı Kimyasalları, modern teknolojiler ile donatılmış yeni fabrikası, güçlü ARGE yapısı, teknik bilgi birikimleri, ülke çapında görev alan dinamik mühendis kadrosu ile Türkiye’de ve yurt dışında çeşitli sanayi ve inşaat yatırımlarının temelinde yatan yerli güç olmaya devam ediyor.
Ülke ekonomisine kattığı değer ve gelecek planları ile ilgili görüşlerini aldığımız İnterfiks Yapı Kimyasalları, Yönetim Kurulu Üyesi, Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Yaman, sorularımızı yanıtladı.
Firmanızın kuruluşundan bugüne gelişim sürecinden bahsedebilir misiniz?
Biz bir aile şirketiyiz ve bu aile şirketi 1975 yılından 1997 yılına kadar HİLTİ’nin Türkiye distribütörlüğünü yapıyordu. Devamlı inşaatın içerisinde bulunmuş, müteahhitlerle birebir çalışmış, sıcak satışı ve direk satışı benimsemiş bir yapımız var. O dönemlerde Türkiye’deki eksiklikleri düşünerek İnterfiks Yapı Kimyasalları şirketini kurduk. Yapı Kimyasalları sektörüne 1989 yılında girdik ve kurulduğumuz ilk yıllarda zemin sistemleri, yüzey sertleştiriciler ile sektöre hizmet verdik. Hatta bunları Türkiye’ye ilk getiren firma olarak uzun yıllar birçok projede başarılı çalışmalar gerçekleştirdik. Türkiye’nin ilk yerli yapı kimyasalları üreticisi olmaktan her zaman gurur duyuyoruz. Türkiye’de 1999 yılında meydana gelen depremden sonra insanlar, su yalıtımının önemini de anlamaya başladılar. Depremden önce hep mütemadi temeller yapılırken depremden sonra radye temele geçildi. Komple beton anlamına gelen radye temele geçildiği zaman , yer altı sularının demiri çürüttüğü ve korozyona uğrattığı fark edildi ve bu farkındalık ülkede su yalıtımının öneminin anlaşılmasını sağladı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da buna yönelik çalışmalar yaptı ve yönetmelikler çıkardı. Kısacası su yalıtımı biraz daha önem kazandı. Ancak; günümüzde su yalıtımının hala yeteri kadar önemsenmediğini ve anlaşılmadığını söyleyebiliriz. Bizler bu konunun önemi ile ilgili olarak her zaman sektörde öncülük yaptık ve özellikle Kimyasal Su Yalıtım Sistemimiz olan HYFIX ürün grubumuz ile çok başarılı çalışmalara imza attık.
Ürün çeşitliliğiniz hakkında bilgi verir misiniz? Kaç çeşit ürünüz var?
Yaklaşık 100’e yakın ürünümüz var. Bizim asıl lokomotifimiz kimyasal su yalıtım sistemimiz olan HYFIX ürünümüzdür. Biz proje bazında çalışan bir firmayız. Projeleri satış öncesi ekiplerimiz kanalıyla buluyor, takip ediyor, Türkiye’nin her yerinde görev alan satış ekiplerimiz kanalıyla müşteriye direk olarak ziyaretlerde bulunuyoruz. Ürünlerimizin avantajlarını bire bir anlatıyor, gerekirse demomuzu yapıyoruz. Satışı yaptıktan sonra, bir uygulama bayimizi yönlendiriyor ve satış sonrası tüm kontrolleri de kendi ekiplerimizce takip ediyoruz.
Satış Bayiliği anlamında da bize çok teklif geliyor ama biz pek sıcak bakmıyoruz. Çünkü ürünümüzün bir kilosunun bile nerede kullanıldığının bizde kaydı var. Kendi markamızı korumak adına kendi uygulama bayilerimizle projelerde yer almayı tercih ediyoruz.
Üretim tesisiniz ile Ar-Ge çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?
Biz Tuzla Deri Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan fabrikamızı 2014 yılında yeniledik. Modern bir fabrika haline getirdik. Fabrikamız ful otomasyon şeklinde çalışıyor. Robottan, paketlemeye kadar hiçbir şekilde insan eli değmeden bütün hammaddelerin kendi içerisinde hazırlandığı bir sistem oluşturduk. Mevcut kapasitemiz de şu anda bize yetiyor. Bizim ölçekte bir firma için oldukça kuvvetli, dört Ar-Ge çalışanı, bir müdür ve bir kalite kontrol mühendisinden oluşan bir AR GE yapısına sahibiz.
Endüstri 4.0 ile ilgili görüşlerinizi alabilir miyiz?
Ben teknolojiyi çok seven birisiyim. Teknoloji her zaman için dünyanın gelişiminden bir şeyler götürür ama daha fazlasını da getirir. Endüstri 4.0 aslında birçok kişiyi istihdam anlamında işinden edecek. Hatta bunun için dünyanın önde gelen firmaları Amerika olsun İngiltere olsun her vatandaşına birer maaş verme sistemini düşünüyorlar. Yani robotlar işleri alacak vatandaş ise her ay çalışsın ya da çalışmasın 18 yaşından itibaren maaş alacak. Hatta bunu deneyen Finlandiya ‘vatandaşlık maaşı’ uygulamasını başlattı işsizliğin önüne geçileceği ileri sürülüyor. Mesela Bill Gates dedi ki bir öneri olarak robotlardan vergi alınsın. İş kaybına sebep olacak robotların satışından vergi kesilmesi gerektiğini belirtti. Bu değişim öyle ya da böyle hangi formül tutar belli değil ama olacak.
Şirketiniz bu konuda neler yapıyor?
Endüstri 4.0 bana göre makinelerin birbirleriyle iletişime girmesidir. Biz bu konuda başka şeyler yapıyoruz. Benim kendi merakımdan gelen şeyler bunlar, şu anda bir yapay zekâ uygulaması yaptık. Daha çok pazarlamaya yönelik müşteri analizleri yaptık, onun süreçleri devam ediyor. Bu birazda benim kendi hobim den kaynaklanıyor. Bu konuyla ilgili yetenekli birkaç arkadaşımız var bünyemizde. Kendi yazılımımız var iş takibimizi yaptığımız projeler için. Bunun içerisine bir yapay zekayı nasıl dahil ederiz gibi çalışmalarımız var.
Şuan hangi projelerde yer alıyorsunuz?
Nurol Park ve Nurol Life projelerini bitirdik. Esas Holding’in AVM projelerinde çalışıyoruz şuan iki tane AVM’si var. Bir tanesi Lüleburgaz’da diğeri de Balıkesir’de, buradaki projelerde yer alıyoruz. Konya’da Emlak Konutun yapmış olduğu çok büyük bir proje olan Torkam’da çalışıyoruz. İrili ufaklı birçok projede yer alıyoruz.
Yurtdışında da birçok projede yer aldık. Biz bir Türk firması olarak Libya, Kazakistan, Rusya ve Azerbaycan’da birçok projede çalıştık. Fakat bu ülkelerin hepsi bir ara ekonomik krize girdi. Bu krizlerden dolayı bu ülkelerden kendimizi biraz geriye çektik. Şuan Kıbrıs’ta çok güzel projelerde çalışıyoruz. Azerbaycan da birkaç projede çalışıyoruz. Ama 2018 yılının sonunda HYFIX ürünümüzü global bir marka haline getirme yönünde bir stratejim var.
Piyasaya sunacağınız yeni ürünleriniz var mı?
Bizim iki kompenatlı bir poliüretan bir ürünümüz var. Biz bu ürünün bazı hammaddelerini dışarıdan alıyorduk. Bu sene yaptığımız bir yatırımla kendi reaktörümüzü kurduk ve artık ürünü komple kendimiz üretiyoruz. Bu bize çok büyük avantaj sağladı. Çünkü dünyada ciddi bir hammadde sıkıntısı yaşanıyor. Biz hiçbir zaman fason mal almadık ve fason mal üretmeyi de düşünmüyoruz, bu bizim yapımıza uygun değil. Çünkü bizler her zaman kaliteden emin olmak istiyoruz. Yeni ürünümüzde de bazı hammaddeleri dışarıdan almak zorunda kalıyorduk ve bu bazı sıkıntılara yol açıyordu. İyileştirme adına 6 ay önce başladığımız bu yatırımı bir ay önce tamamladık ve sonuçlardan memnunuz. Ürün artık %100 bizim ürünümüz ve kalitesinden eminiz.
Bunun dışında HYFIX ürünümüzün yeni jenerasyon ürünleri çıkıyor. Onlar içinde ufak bir yatırım yaptık ve şu anda tamamlandı. Baktığınızda 2014 yılından beri sürekli yatırım yapıyoruz. Yeni bir ürün yaptık, yapmış olduğumuz bu ürünün çok ses getireceğine inanıyorum. Yeni jenerasyon ürünlerle birlikte hem HYFIX formülasyonu değişti hem de uygulamasına yönelik müşteriye ve uygulamacıya kolaylıklar sağlayan çok büyük avantajlar getirdi. Şu anda uygulamayla ilgili saha testlerimizi deniyoruz. Bu senenin sonuna doğru piyasada yeni ürünümüzün çok ciddi anlamda tutacağına inanıyorum.
Gelecek beş yılda planlarınız neler?
Su yalıtım pazarından daha büyük bir pay almamız gerektiğine inanıyorum. Bu konuda da çok ciddi çalışmalarımız var. Gelecek beş yıldaki en önemli hedefim HYFIX ‘i global bir marka yapmak. Bunun içinde ciddi bir bütçe ayırmayı düşünüyorum. 2018’in sonunda da bu çalışmalarımıza başlamış olacağız.
Türkiye’nin ekonomik gidişatını nasıl değerlendiriyorsunuz?
2017 yılının inşaat sektörü açısından zor bir yıl olacağına inanıyorum. Hükümetin bu anlamda çok ciddi adımlar atması gerekiyor. Bulunduğumuz coğrafyadaki kargaşa insanların ülkeye olan güvenini sarsıyor. Yatırımcılar yatırım yapma konusunda endişeliler. Durum böyle olunca piyasada bir tıkanıklık yaşanıyor. Çok ciddi teşviklerle bunları aşacağımıza inanıyorum.
EYLÜL 2017