MSB Bakan Yardımcısı Dr Celal Sami Tüfekçi: Savunma sanayimiz eşine az rastlanır bir atılım gerçekleştirmiştir
Savunma sanayimizin gelişiminde yakalanılan ivme, sektöre yurtdışından gösterilen ilgiye yansıda. Bu çerçevede sektörün artan ihracat rakamları geleceğe güvenle bakmamızı sağlıyor. Yaşanan gelişmeleri değerlendirmek için IDEF’23 sonrası sorularımızı yönelttiğimiz MSB Bakan Yardımcısı Dr. Celal Sami Tüfekçi, önemli açıklamalarda bulundu.
Türk savunma sanayinin geldiği nokta ile ilgili bilgi verir misiniz?
Savunma sanayimiz kısa dönemde yakaladığı üstün başarılarıyla tüm dünyada kendisinden söz ettirmeyi başarmıştır. Özellikle son 20 yılda Sn. Cumhurbaşkanımızın önderliği ve desteğiyle savunma sanayimiz eşine az rastlanır bir atılım gerçekleştirmiştir. Türkiye, savunma sanayi için ihtiyaçlarının yerli ve millî imkânlarla karşılanmasının öneminin farkındadır. Bugün millî teknoloji hamlesini merkeze alan, kendi mühendislerine, kendi şirketlerine ve kaynaklarına güvenen savunma endüstrimiz kara, hava ve deniz araçlarında Türk Silahlı Kuvvetlerimizin ve güvenlik güçlerimizin ihtiyaçlarını karşıladığı gibi, ürettiği gelişmiş teknolojileri dost ve müttefik ülkeler ile paylaşarak ihracat yoluyla da millî ekonomimize katkı sağlamaktadır.
Savunma sanayimiz şu anda 12 milyar dolar ciroya sahiptir ve sektörde 2 bin 500’e yakın şirket faaliyet göstermektedir. 2002 yılında ülkemizde sadece 62 savunma sanayi projesi yürütülüyorken günümüzde bu sayı on kattan fazla artmış durumdadır. Savunma endüstrimizin proje büyüklüğü de 75 milyar doları geçmiş durumdadır. Savunma ihracatımız da 2022 yılında 4,3 milyar dolara ulaşarak rekor kırmıştır. Sektörde yer alan tüm şirketler, sürdürülebilirlik için ihracatın ne kadar önemli ve vazgeçilmez bir unsur olduğunun farkında olup, 2023 için belirlenen 6 milyar dolarlık ihracat hedefini de yakalamak için tüm gayretleriyle çalışmaktadırlar. Ar-Ge, Ür-Ge ve yeni teknolojilere olan yatırımlarımız her geçen gün arttığı gibi, teşviklerimiz de devam etmekte, savunma sanayiimiz büyümekte ve gelişmektedir. Savunma sanayiimiz kendi kendine yetebilen, savunma ihracatı alanında dünyanın önde gelen ülkeleriyle rekabet edebilecek güçlü bir sektör olarak yoluna devam etmektedir ve özel ve kamu tüm sektör sadece bugünün ihtiyaçlarını karşılamakla kalmayıp, stratejik rekabet üstünlüğünü sağlayacak ürünler ve geleceğin teknolojileri için de var gücüyle çalışmaktadır.
Donanmamızın amiral gemisi TCG Anadolu, beşinci nesil muharip uçağımız KAAN, ANKA, AKSUNGUR, AKINCI, ilk insansız savaş uçağımız Bayraktar KIZILELMA, Bayraktar TB2 SİHA’larımız jet eğitim ve hafif taarruz uçağımız HÜRJET, yeni ALTAY tankımız, MİLGEM Gemilerimiz ve yeni nesil FIRTINA obüslerimiz başta olmak üzere, her platformda birçok tarihi projemiz başarıyla devam etmektedir.
Bugün artık ülkemiz kara, hava ve deniz platformlarında dünyada gıpta ile bakılan ürünler üretmektedir. Dünyanın en prestijli savunma sanayi listesi kabul edilen Defence News Top 100’ün 2023 yılı listesinde 4 Türk şirketimiz olan ASELSAN, TUSAŞ, ROKETSAN ve ASFAT’ın yer alması da aslında bu durumun en önemli göstergelerinden bir tanesidir.
IDEF 23 ile ilgili gözlemlerinizi aktarır mısınız?
Cumhurbaşkanlığımız himayelerinde, Millî Savunma Bakanlığımız ve Savunma Sanayii Başkanlığımız ev sahipliğinde düzenlenen IDEF 2023 Fuarı, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı Genel Müdürlüğünün yönetim ve sorumluluğunda olmak üzere, tüm paydaşların katılımıyla yoğun bir hazırlık sürecini başarıyla tamamlamıştır. Dünyanın önde gelen fuarları arasında yer alan ve prestijli bir organizasyon olan IDEF 2023, savunma sanayinin önde gelen firmalarını buluşturmuş, çok sayıda temasa, görüşmeye, iş bağlantısına ve irtibat kurulmasına vesile olmuş ve uluslararası iş birliğine zemin oluşturmuştur.
IDEF’in her geçen yıl büyüyerek gelişmesi yerli/yabancı firmaların ilgisini çekmektedir. Son yıllarda büyük bir ilerleme kaydeden Türk savunma sanayii tarafından kat ettiğimiz mesafeyi gösteren, insansız sistemler, kara, deniz, havacılık, motor ve güç sistemleri, robotik, otonom sistemler, malzeme, lojistik, siber güvenlik, yapay zeka, millî mühimmatların entegrasyonu, elektronik harp sistemleri, uydu ve uzay sistemleri gibi sistemler IDEF 2023’te sergilenme imkânı bulmuştur.
Bununla beraber içinde bulunduğumuz çağın gerekliliklerine uygun olarak; yenilikçi, çığır açan, sektöre yön veren ve ileri teknolojiye sahip bileşenlerin geliştirilmesinde ve yeni projelerin hayata geçirilmesinde IDEF’in büyük bir rol oynayacağı değerlendirilmektedir.
İlginin çok yüksek olduğu görülen IDEF 2023’e 81 ülke ve 3 uluslararası kuruluştan (Afrika Birliği / NATO /ABD Türkiye İş Konseyi ) 738 yabancı heyet üyesi, 75.069 yerli ve 107 ülkeden 19.129 yabancı olmak üzere toplam 94.198 ziyaretçi katılım sağlamış, yaklaşık 4300 ikili görüşme icra edilmiş, 689’u yerli, 772’si yabancı olmak üzere, toplam 1.461 firma temsilcisi katılım sağlamıştır. IDEF 2023’te işbirliği ve anlaşmalar için atılan imza sayısı 141 olarak gerçekleşmiş ve etkin bir işbirliği ortamı gerçekleşmiştir.
Fuar iş bağlantıları açısından oldukça verimli geçmiş, ürünlerimize yeni pazarlar ve müşteriler kazandırmış, başarı grafiğini yükseltmiştir. Bu doğrultuda, IDEF’in orta ve uzun vadede ortaklıkları artırmaya devam edeceğine ve savunma sanayi ekosistemimizi güçlendireceğine inanmaktayım.
Makine ve Kimya Endüstrisi A.Ş.’nin savunma sanayisindeki yerini ve son dönem projeleriyle ilgili bilgi verir misiniz?
Makine Kimya Endüstrisi A.Ş. İstanbul’un fethinde kullanılan Şahin Toplarının döküldüğü Top Dökümhanesine kadar uzanan şanlı bir tarihe sahip bir Şirketimiz. Bu eski ve köklü geçmişi ile Türk savunma sanayiinin lokomotifi olarak bugün de Türk Silahlı Kuvvetleri ve güvenlik güçlerimizin ihtiyaçlarını azami imkanlarla yerli ve milli olarak karşılamak misyonu ile faaliyetlerine devam ediyor.
Bünyesinde bulunan 10 fabrika ve 2 işletme müdürlüğü ile entegre bir üretim yapısına sahip Şirketimiz silah, mühimmat, patlayıcı-piroteknik ve maske-malzeme üretimleri gerçekleştiriyor. 5,56 mm’den 203 mm’ye kadar mühimmat ile bu mühimmata ait muhtelif silah üretimlerini tek çatı altında gerçekleştirme kabiliyetine sahip dünyada başka bir kuruluş bulunmuyor.
Değişik çap ve kalibrede piyade tüfekleri ile keskin nişancı tüfeklerini, Yakın Hava Savunma Sistemi, Deniz Topu, Yavuz ve Boran gibi ağır silah sistemlerini, hafif silah mühimmatı ve ağır silahlara ait mühimmatların üretimlerini çok yüksek oranlarda yerli ve milli imkanlar ile gerçekleştiriyoruz.
Türk savunma sanayiinin %80’lerle ifade edilen yerlilik üretim kabiliyeti içerisinde gerek bireysel çalışmalarımız gerekse sektör firmaları ile yürüttüğümüz müşterek çalışmalar ile yer alıyoruz.
Kritik enerjetik malzemelerin ve mühimmatın yerlileştirilmesine, tapa ve güdüm teknolojilerinin, araç entegrasyonu projelerinin ve atış kontrol sistemleriile ithal silah sistemlerinin mevcut üretim kabiliyetlerimize eklenmesine yönelik bir çok Ar-Ge projesi yürütmekteyiz. MKE A.Ş., gerek bu Ar-Ge faaliyetleri gerekse tüm diğer yürütülen çalışma ve faaliyetlerinde gelişen teknoloji ve yenilikleri yakından takip etmek ve uygulamaya almak suretiyle çalışmalarına devam etmektedir.
ASFAT A.Ş’nin son dönem yürüttüğü projelerle ilgili bilgi verir misiniz?
ASFAT, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin ihtiyaçlarını en hızlı ve verimli şekilde karşılama amacının yanı sıra, askeri fabrika ve tersanelerimizin üretim, bakım, onarım ve idame alanlarındaki imkân ve kabiliyetlerini yurt dışında tanıtma ve ihracat yapma faaliyetlerini ve mümkün olan atıl kapasitelerini ekonomiye kazandırma görevini yerine getirmektedir. ASFAT bu amacı doğrultusunda yurt içi ve dışında projelere imza atmaktadır. Şirketimiz, kendine tevdi edilen tüm projeleri azami kalitede, en kısa zamanda ve en uygun maliyetle karşılamak ilkesi ile görev yapmaktadır.
Bu kapsamda, ASFAT ana yükleniciliğinde yürütülen Pakistan MİLGEM projesi, uzun bir süre Türk savunma sanayinin tek kalemde gerçekleştirdiği en büyük savunma ihracat projesi olma başarısı göstermiştir. Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sn. Cevdet Yılmaz ve Pakistan Başbakanı Sn. Şahbaz Şerif’in teşrifleriyle Ağustos ayının başında PN MİLGEM projemizin sonuncusu olan 4’üncü gemi PNS TARIQ’ı Karaçi’de düzenlenen törenle suya indirmenin gururunu yaşadık. Proje kapsamında ikisi Türkiye’de, ikisi Pakistan’da inşa edilen gemilerin yapım süreçleri aynı zamanda savunma sanayinde elde ettiğimiz bilgimizi, tecrübemizi ve teknolojimizi dost ve kardeş ülkelerle paylaşmaya her zaman hazır olduğumuzun önemli tezahürüdür.
ASFAT ana yükleniciliğinde, Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın ihtiyaçları doğrultusunda Türkiye’nin deniz hak, alaka ve menfaatlerinin savunmasına yönelik üstün sensör ve silah sistemleri ile donatılmış, yerli ve milli yeni nesil 2 adet Açık Deniz Karakol Gemisi inşa projesi de devam etmektedir.
Deniz Kuvvetlerimize hizmet etmek üzere tasarlanan 10.000 Tonluk Yüzer Havuz ve 3.000 ton kaldırma kapasiteli Denizaltı Havuzu da ASFAT’ın son dönemde başarıyla tamamladığı deniz projeleri arasındadır.
Mayınlı arazileri temizlemek amacıyla geliştirilen ve uzaktan kontrol edilebilme özelliği ile öne çıkan Mekanik Mayın Temizleme Teçhizatı (MEMATT) da ASFAT’ın önemli projelerinden birisidir. Dost ve kardeş ülkelere ihraç edilen MEMATT, mayınlı arazilerde görevini başarıyla yerine getirerek çok olumlu geri dönüşler almaktadır. Güvenlik güçlerimize de 8 adet MEMATT tedarik edilmiştir. Silahlı Kuvvetlerimizin ihtiyacına binaen geliştirilen Taktik Tekerlekli Araca Monteli Obüs Projesi (ARPAN 155) çalışmaları da sürmektedir.
Envanterimizde bulunan 9 adet A400M uçağının “Retrofit/iyileştirme” işlemleri, AIRBUS Firması ile imzalanan sözleşme ile ASFAT ana yükleniciliğinde 2’nci HBF Md.lüğü tesislerinde gerçekleştirilmektedir. 2’nci HBF Md.lüğü A400M uçak bakım faaliyetleri EMAR-145 seviyesine yükseltilmiş ve AIRBUS tarafından onaylanmıştır. Böylece 2’nci HBF Md.lüğü, A400M “Retrofit” işlemlerinin yapılabildiği AIRBUS’ın mevcut tesislerinin dışındaki ilk uçak bakım merkezi olmuştur.
MK serisi bombalarda kullanılmak için üretilen yerli ve milli, akıllı Hassas Güdüm Kiti HGK-82 ve HGK-84’lerin seri üretimine de ASFAT ana yükleniciliğinde devam edilmektedir.
ASFAT ayrıca, ülkemizde yaşanan ve hepimizi çok üzen yoğun orman yangınlarıyla mücadeleye katkı sağlamak amacıyla yangın söndürme kitleri üretmiştir. ASFAT, Tarım ve Orman Bakanlığı ile yapılan anlaşma çerçevesinde Millî Savunma Bakanlığı’nın askeri hava araçları için 2,5 ton ve 7,5 ton ağırlıklarında su taşıyabilen yangın söndürme kitlerini teslim etmiştir.
Kuruluşunun henüz 5’inci yılında dünyanın en prestijli 100 savunma şirketi listesi arasına girmeyi başaran ASFAT’ın 2022 yılı proje büyüklüğünün yüzde 51’i ihracat projesidir. Bu kapsamda halihazırda 30’u aşkın ülkeyle yürüttüğü iş geliştirme faaliyetleriyle, hem askeri fabrika ve tersanelerimizin hem de özel sektör savunma sanayii kuruluşlarımızın ürün ve yeteneklerini kullanarak ülkemize ihracat yoluyla katma değer sağlamaya devam edecektir.KASIM2023