Nadir Toprak Elementlerini ülke ekonomisine kazandırmalıyız
Cumhurbaşkanının aktarımları sonrası nadir toprak elementlerinin ülke ekonomisine kazandırılması için yapılan çalışmalar hız kazandı. Ülkemizde bu alanda çalışmalar yapmış ve yapmaya devam eden FİGES Mühendislik, bilgi birikimini yeni gelişmeler ışığında yapılacak çalışmalara aktarmak istiyor. Konuyu FİGES Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Tarık Öğüt, FİGES Nükleer Teknoloji Geliştirme Direktörü Dr. Reşat Uzmen ile değerlendirdik.
Sayın Tarık Öğüt, öncelikle FİGES olarak yaptığınız çalışmaları aktarır mısınız?
FİGES 32 yıllık bir firmadır. Firmamız, fiziksel ve kimyasal sistemlerin matematiksel modellenmesi üzerine uzmanlaşmış bir firmadır. Biz uygulamalı fizik ve sayısal matematikle uğraşıyoruz ve bu yöntemleri kullanarak sanayi firmalarına araştırma ve geliştirme hizmeti veriyoruz. Bugüne kadar ağırlıklı olarak savunma sanayi alanında çalışmalar yaptık. Savunma sanayi ve havacılık sektörü bu hizmetleri en çok talep eden sektörlerdir. Çünkü bu alanlarda sıfırdan kendine özgü ürünler geliştirilmektedir. Özgün ürünler geliştirmek istediğiniz zaman araştırma ve geliştirmeye olan talep daha fazla artıyor. Diğer sektörlerde ise daha çok montaj sanayi hakimdir. Diğer sektörlerde de özgün ürünler ortaya çıktıkça orada da araştırma ve geliştirme ihtiyacı daha fazla olacaktır. Bu kapsamda şirketimizde matematikçiler, mühendisler, fizikçiler, yazılımcılar gibi alanlardan mezun arkadaşlarımızla bir ürünün geliştirilmesi için bütün yeteneklere sahibiz. Bu tecrübeyi de 30 yılda elde ettik. FİGES olarak hedefimiz Türkiye’de yapılamayan, geliştirilemeyen ürünleri yapılabilir hale getirmektir. Örneğin MİLGEM projesinin başından sonuna kadar görev aldık. Milli Gemi ile ilgili mühendislik analizlerinin büyük bir kısmı firmamız tarafından gerçekleştirildi. Şu anda da nadir toprak elementleri konusunda çalışmalar yapıyoruz. Çünkü bu alanda da çok fazla bilimsel çalışmalar gerekiyor. Bu bir ülke kaynağıdır ve bu kaynağı işleyerek ekonomiye kazandırabilirsek büyük bir kazanç sağlamış oluruz. Katma değeri yüksek bir ürün haline getirmek için FİGES olarak çalışmalar yapıyoruz.
Nadir toprak elementleriyle ilgili Türkiye’deki çalışmaları aktarır mısınız?
Dr. Reşat Uzmen: Eskişehir’deki cevherlerde toryum elementlerine ulaştık. Şu ana kadar oradaki toryum kullanılmamış. Kamu kurumları Eskişehir’de önce uranyum bulduklarını sanmışlar, daha sonrasında cevher yatağının toryum olduğuna karar vermişler. İlerleyen süreçte MTA çalışmalarına devam ederek barit, florit ve nadir toprak elementlerinin olduğunu bulmuştur. O dönemde sahayı hep toryum üzerinden açıklamışlar. Ekonomik açıdan nadir toprak elementleri son 15-20 yıldır değerlenince bu konuda da çalışmalara hız verilmiş. Buradaki sahanın kamu tarafından işletilmesi uygun görülerek Eti Maden İşletmelerine saha hakları devredilmiştir. Eti Maden İşletmeleri, bor ağırlıklı ticari bir şirkettir. Eti Maden, daha öncesinde toryumu üretelim fakat nerede satacağız şeklinde bir yaklaşım içerisindeydi. Fakat nadir toprak elementleri dünya piyasasında birden bire önem kazanınca Eti Maden İşletmeleri de bu alana önem vermeye başladı. Daha öncesinde birkaç çalışma yapıldı fakat bu çalışmalar istenilen seviyeye çıkamadı. Eti Maden İşletmelerine Genel Müdür olarak Serkan Keleşer atanınca ve kendisi de bu alana önem verince tekrar çalışmalara hız verildi, sondaj çalışmaları yapıldı. Numuneler alındı. Hacettepe Üniversitesi ile çalışmalar yapıldı ve yeni rezervler tespit edildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da açıkladığı rakamlar bu araştırmanın sonucunda çıkan rakamlardır.
Eti maden işletmeleri bugünkü yapısıyla bu sahayı işletecek kabiliyete sahip mi?
Dr. Reşat Uzmen: Eti Maden İşletmeleri öncesinde bir pilot tesis kurmaya karar verdi. Aslında 1990’lı yıllarda da böyle bir karar vardı fakat uygulanmadı. Eti Maden İşletmeleri, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ve MTA olarak 2004 yılında bir proje başlatıldı. Bu proje kapsamında Eti Maden finansmanı karşılayacak, MTA numuneler alacak, incelemeler yapılacak ve cevheri çözme işlemi yapılacaktı. TAEK-ÇNAEM de toryum ile nadir toprak elementlerini ayırmış olacaktık. Kapsamlı bir projeydi. Birkaç yıl çok yoğun bir çalışma yaptık ve fizibilite olarak bakıldığında maliyetleri kurtardığımız ve yapılabilecek bir çalışma olduğu ortaya çıktı. Bunun için pilot bir tesis yapılması kararı alındı, fakat netice maalesef alamadık. Biz bugün ise bu cevherin çıkartılarak ortaya konulması için elimizden geleni yapıyoruz. 2019 yılında MTA ve Eti Maden olarak yeniden çalışmalar yapıldı ve zenginleştirme çalışmalarının önemine değinildi. Eti Maden şu anda zenginleştirme için çalışmalar yapıyor. Eti Maden işletmeleri aslında toryumu ve nadir toprak elementlerini ayıracak ve işleyecek yeteneklere sahiptir.
Bu çalışmalar Eti Maden yerine özel sektör yapmış olsaydı şu anda bu tesise sahip olur muyduk?
Dr. Reşat Uzmen: Doğrudur. Özel sektör daha hızlı çalışıyor. Eti Maden her ne kadar özel sektör olsa da belirli çalışma alışkanlıkları var.
Hazırlanan raporları göz önünde bulundurursak bu madenlerin ülke ekonomisine katkısını aktarır mısınız?
Dr. Reşat Uzmen: Nadir toprak elementleri 16-17 tane element olarak biliniyor. Bunları birbirinden ayırma işlemi oldukça zordur. Bu elementleri tek tek ayırmayı başarırsak ekonomiye de ciddi bir katkı sağlayabilir. Çin, şuanda bu alanı bir ticari silah gibi kullanıyor. Dünyanın nadir toprak elementlerinin % 80’ini Çin tek başına karşılıyor. Bu alanda Çin tekel gibi hareket ediyor. Kullandığımız cep telefonlarının hepsinde nadir toprak elementleri bulunuyor ve muadili maalesef bulunmuyor. Bilgisayar ekranlarında kullanıyor. Yine elektrikli araçlarda nadir toprak elementleri kullanılıyor.
Dr. Tarik Öğüt: Türkiye’nin elektrikli araç projesi TOGG’u oluşturan unsurlardan bir tanesi pil, diğeri de elektrikli motordur. Elektrik motorunda önemli olan mıknatıslardır. Eğer mıknatıslar nadir toprak elementi olan neodimyumdan yapılırsa çok küçük bir motora sahip olursunuz. Motor hem hafifliyor, gücü de büyümüş oluyor. Elektrikli araçların uzun menzile sahip olmaları için hafif ve güç sistemlerinin de yüksek verimliliğe sahip olması gerekiyor.
FİGES olarak sizin bu alanda yaptığınız çalışmalar nelerdir?
Dr. Reşat Uzmen: Biz FİGES olarak nadir toprak elementlerinde kendimize bir yol haritası çizdik. 2018 yılından itibaren bu alanda çalışmalar yapıyoruz. Biz öncesinde toryumla ilgileniyorduk. FİGES olarak toryumu istiyorsak nadir toprak elementleriyle de ilgili çalışma yapmamız gerektiğini düşündük. Bu konuda Eti Maden işletmeleriyle görüşme yaptık, İtalya’da nadir toprak elementleriyle ilgili çalışma yapan bir araştırma tesisle görüşmeler yaptık. Sonrasında onlarla bir anlaşma da yaptık ve tesisi ziyaret ettik. İtalyan bilim insanlarının yaptıkları çalışmaları inceledik ve sadece deneysel çalışmalar yaptıklarını fark ederek teorik hesaplamaların önemini anlattık, çok ilgi gördü.
Dr. Tarık Öğüt: 15 kimyasal elementin birbirinden ayrılması deneysel bir iş olsa da, deney parametrelerinin optimizasyonu zaman alıcı ve zahmetli bir süreçtir. İşte burada matematiksel modelleme büyük fayda sağlıyor. Biz İtalya’ya gittiğimizde onların deneysel çalışmalarını inceledik ve onlara matematiksel modelleme yaparak deneysel süreçleri hızlandırabileceğimizi belirttik ve iki firmanın çalışmalarını bir araya getirelim daha verimli bir çalışmayı ortaya çıkaralım, dedik. İtalyanlar bunu kabul etti. Fakat Covid-19 salgını süreci bu çalışmaları yarıda bıraktı, şimdi tekrar bu çalışmalara hız vereceğiz.
Türkiye’de bu çalışmalar ne kadar sürecektir?
Dr. Reşat Uzmen: Eti Maden İşletmeleri adına bu soruya cevap veremem, fakat yaptığımız görüşmelerde 2022 yılı sonuna kadar belirli bir seviyeye geleceğini belirtiyorlar.
Dr. Tarık Öğüt: İtalyanlarla yaptığımız çalışmalara tekrar başladığımızda yaklaşık 2 yılda bu alandaki tecrübemizi edinmiş olacağımızı düşünüyorum. Ondan sonraki amacımız da oradaki çalışmaları Türkiye’yi getirmiş olmaktır.
Çin bu alanda nasıl gelişti, oradaki tesisleri gezebildiniz mi?
Dr. Reşat Uzmen: Çin’deki tesisleri gezmedik, fakat Çin devletinin bu tesisi gezdirmediğini sadece dışarıdan gösterdiğini biliyoruz. Çin 1990’lı yıllarda nadir toprak elementi araştırma endüstrisi kurdu. Bizde ise böyle bir kurum daha yeni kuruldu. TENMAK bünyesinde NATEN-Nadir Toprak Elementleri Araştırma Enstitüsü kuruldu, fakat sadece kurmak yetmiyor, fon ayırmak, araştırmalara destek olmak gerekiyor. Eğer bunlar yapılırsa Çin’deki gelişmeleri kısa zamanda yakalayacağımızı düşünüyorum.
Türkiye’deki nadir toprak elementi rezervi ne kadar?
Dr. Reşat Uzmen: Bu konuda basında maalesef doğru olmayan bilgiler yer almaktadır. 695 milyon ton topraktan bu elementler çıkmaktadır. Bu toprağın içinde birçok element var, maddi değeri olmayan elementler de var. %4-5 civarında nadir toprak elementi var, % 0.1 seviyesinde de toryum var. Bu 695 milyon rezerv değildir. Kaynaktır. Nadir toprak elementi rezerv dediğinizde 27-28 milyon ton çıkıyor. Bu haliyle Çin’den sonra ikinci sıradayız.EYLÜL2022