Önümüzdeki dönemde mümkün olduğu kadar fazla satış noktasında olmayı hedefliyoruz
İsmi mutfak gereçleri ile özdeşleşmiş bir marka olan Emsan, ekonomide zorluk yaşandığı dönemde de büyüme hedeflerini tutturdu. Son dönemde ağresif büyüme hedefleri doğrultusunda yaptıkları çalışmaların olumlu sonuçlar verdiğini ifade eden Emsan Genel Müdürü Uğur Kaymak, önümüzdeki dönemden de oldukça umutlu.
Türkiye’de mutfak eşyaları sektörü nasıl bir gelişim içerisinde?
Türkiye’de hem iç piyasadaki tüketim hem de ihracatla birlikte baktığımız zaman hızla gelişen bir züccaciye sektörümüz var. Bu sektör içerisinde mutfak eşyaları, sofra gereçleri hepsi bir arada yer alıyor. Paslanmaz çelik, alüminyum, emaye, cam bunların hepsine bir arada baktığınızda çok ciddi artış gösteren bir sektördeyiz. Özellikle son 7-8 yıl içerisinde markaların kendi mağazalarını açması ve tüketiciye doğrudan ulaşma istekleri doğrultusunda sektörde çok hızlı bir gelişme kaydedildi. Bir yandan tüketicinin talepleri kamçılandı. Farklı ürünler gösterilerek farklı alternatifler ortaya koyarak bir talep canlanması oluşturuldu. Bununla birlikte hem ithalat hem de ihracat tarafında ürün geliştirme, yeni ürünlerin piyasaya sunulması konusunda bütün markalar ciddi bir rekabet içerisine girdi. Bugün Türkiye’deki züccaciye sektörü cari de artı veren bir konumda. İthal ettiğinden daha fazlasını ihraç eden bir yapıdadır. Burada en büyük etkende yerli üreticilerin hızlı bir şekilde hem ihracat pazarına hem de Türkiye pazarındaki taleplere ayak uydurabilmesiyle sağlanmıştır. İç piyasadaki canlanma aslında markalar arasındaki rekabetten kaynaklandı. Özellikle AVM’ler içerisinde açılan mağazalar sayesinde tüketici alternatif ürünlere daha hızlı bir şekilde ulaşma imkânına sahip oldu. Tekstil sektöründe olduğu gibi renk seçenekleri, mevsimsel değişimler bunların hepsi bizim sektöre de yansımış oldu
Bu gelişmede Emsan nerede duruyor?
Emsan, geçmişi başarılarla dolu bir marka. Özellikle annelerimiz diye tabir edeceğimiz geçmiş nesiller markaya çok güveniyorlar ve markayı benimsemiş durumdalar. Dolayısıyla yeni nesillere ve onların çocuklarına da bu markayı tavsiye diyorlar. Emsan, bu sorumluluğun bilinciyle yeni ürünlerini piyasaya sunarken iki şeye dikkat ediyor. Birincisi, geçmişten gelen bu güvene sadık kalmak ve bu güveni zedelememek. İkincisi, genç nesillere hitap edecek ürünlerle onların gönlünde yer almak ve onlardan talep görecek bir marka haline gelmek. Bugün eskisine nazaran baktığınızda, piyasada hem yerli hem ithal çok daha fazla marka var. Ayrıca bu markaların sunduğu çok fazla alternatif var. Eskiden bir çelik tencere bir düdüklü tencere bir çaydanlık bir cezveyle tarif ettiğiniz bu dünya şimdi binlerce ürünle tarif ediliyor. Bunun hem mutfak kısmı var hem de sofra kısmı var. Dolayısıyla tüketici sizden böyle bir dünyayı talep ediyor. Emsan olarak bizde özellikle son sekiz yıl içerisinde çalışmalarımızda hep bu genç tüketiciyi göz önüne alarak onların ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde fonksiyonel özellikleri olan ama aynı zamanda tasarımlarıyla, çizgileriyle, renkleriyle cezp edici olan ürünlere odaklandık. Bu çalışmamızda hem moda olan renkleri ürünlerimize taşıdık hem günlük ihtiyaçlara cevap verebilecek basit ama fonksiyonel olan ürünleri müşterilerimizin beğenisine sunduk. Hem de mutfakta ve sofrada bir evin ihtiyacı olan bütün ürünleri bir arada tutacak bir ürün portföyü hazırladık. Bu ürün portföyü sayesinde de müşteri bizim ürünlerimiz ile ilgili bir talepte bulunduğu zaman o ürün grubuyla değil ama onu tamamlayan diğer bütün ürünlerle birlikte bir portföy elde etmiş oluyor.
Şuan Pazar payınız nedir?
1973 yılından beridir var olan bir marka olarak, geçmişten günümüze doğru baktığınızda geçmişte yaşanan ekonomik krizlerle birlikte markanın piyasadaki görünürlüğü zaman zaman artmış zaman zamanda azalmış.1990’lı yıllara gelindiğinde mutfak eşyaları sektöründe Emsan tek başına marka olarak piyasada %60’lık bir pazar payına sahipti. Ama o günkü şartlara bakacak olursanız mutfak eşyaları sektöründe beş ya da altı tane marka vardı. Bugüne gelindiğinde ellinin üzerinde marka var. Şuan bütün markaların pazar ayları %15’lerin üzerinde değildir. O günün şartlarıyla bugünün şartlarına baktığınızda züccaciye pastası çok daha büyüdü. O zaman %60 pazar payına sahip bir markanın o günkü cirosuyla, bugün %15’lik pazar payına sahip markanın cirosu şu anda birbirinden çok farklı. Yani %15’lik pazar payı şu anda çok daha büyük bir ciroyu oluşturuyor.
Bu kadar çok markanın arasında bu kadar ciddi rekabetin arasında liderliği hedeflemek zorundasınız. Bunun içinde devamlı yenilik yapmak devamlı piyasanın nabzını yoklamak ve taleplere çok kısa süre içerisinde cevap vermek durumundasınız. Burada önemli olan diğer bir husus yeni tüketici kitlesi, özelliklede genç kitlenin alışveriş alışkanlıklarının değişiyor olmasını takip ediyor olmamız lazım. Bu kitle e-ticaretten daha fazla alışveriş yapmaya başladı. Alışverişi yaparken de markanın güvenilirliğine dikkat ediyor. Birde talep ettiği ürünün kendi zevkine uygun olup olmadığı ve yapmış olduğu alışverişin sonucunda bu ürünün satış sonrasında marka tarafından hizmetinin devam ettirilip ettirilmediği konusuna da dikkat ediyor. Biz e-ticaret ile ilgili ve sosyal medyada markamızla ilgili tüketicinin taleplerini çok hızlı bir şekilde yerine getirmeye bundan sekiz sene önce başladık. Daha kimse sosyal medyanın bu kadar önemli olduğuna inanmazken ya da e-ticaret tarafında ciddi cirolara ulaşabileceğine inanmazken biz sosyal medya ve e-ticarete yatırım yapmaya başladık. Bugün sosyal medyada 800 binden fazla takipçisi olan bir markayız. Bizim sektörde başka böyle bir marka yok. E-ticaret tarafında her ay yaklaşık %10 ciro sağlamaktayız. Bütün bunları yan yana koyduğunuzda bizim sektörümüzde farklılık yaratan kendini yeni müşteriye kabul ettiren ve en önemlisi de müşterinin güvenini her zaman kazanan markalar her zaman ön plana çıkacak. Yaptığımız piyasa araştırmalarında gördük ki bizim sektörümüzde hiçbir marka vazgeçilmez değil. Buradan hareketle mümkün olduğunca çok satış noktasında, yaygın olarak ve görünür olarak var olmanız gerekiyor. Emsan bayilik sistemi ile çalışan bir marka. Türkiye genelinde yaklaşık 900 civarında satış noktasında varız.
En çok öne çıkan ve yeni ürünleriniz nelerdir?
Emsan, pişirme grubu ile bilinen bir marka. Paslanmaz çelik tencere, yani diğer adı da Emsan tenceredir. Anadolu’nun birçok yerine gittiğinizde müşteri züccaciye mağazasına girdiğinde Emsan tencere istediğini göreceksiniz. Ama aslında o paslanmaz tenceredir. Ürün gruplarımızı oluştururken öncelikle pişirme grubuna ağırlık veriyoruz. Mesela bizim füzyon tencere diye bir tenceremiz var. Bu tencerenin tanıtımını geçen sene yaptık ve çok iyi satış rakamlarına ulaştık. Bu ürünün öne çıkan özelliği, ev hanımının mutfaktaki en korkulu rüyası düdüklü tencere kullanmak. Düdüklü tencere kullanırken bunun güvenli olup olmadığını test etmek ister, yemeği pişirirken içeride neler olduğunu merak edip içini açıp bakmak ister. Bildiğimiz düdüklü tencereler buna imkan vermiyor. Bazılarının güvenirliği soru işareti olabiliyor. Biz füzyon tencereyi çıkartırken, düdüklü tencerenin hızını ve pratikliği ile normal tencerenin kullanım kolaylığını bir araya getirdik.
Bunun dışında bir pilav tenceresi yaptık. Ev hanımı tane tane pilav yapmak istiyor. Ama kullandığı tencerelerde ya pilavın dibi tutuyor ya yapışıyor ya da istediği lezzette olmuyor. Bizde bunun için özel bir pilav tenceresi tasarladık. Yapışmazlığı son derece iyi olan, pişirme hızı gayet güzel olan ve aynı zamanda tane tane diri bir pilav yapılmasına imkan veren özel kaplaması olan ‘Tanem pilav tenceresi’ ürünümüzü piyasaya sunduk. Bu ürünümüzde gayet iyi ilgi görüyor. Bu işin mutfak tarafı ve mutfak tarafında ürün grubumuz içerisine birçok küçük ev aleti koyduk. Küçük ev aletleriyle de ev hanımının mutfakta geçirdiği süreyi hem kısaltacak hem de daha zevkli hale getirecek bir ürün grubu oluşturduk. Bir diğer ürün grubumuzda sofra tarafında yer alıyor. Özellikle çatal-kaşık-bıçak takımları konusunda çok iyi bir konumdayız. Çünkü bu ürünlerin tasarımları hem ergonomik hem de çizgileriyle de göze hitap eden ürünler. Bu ürün grubumuzda oldukça iddialıyız. Bunların dışında yemek takımlarıyla da iyi bir pazara sahibiz.
Üretim tesisiniz var mı?
Emsan 2000 yılından bu yana üretimini kendisi yapmıyor. Bu kadar geniş bir ürün grubu içerisinde ürün yetiştirmek bir arada tutmak mümkün değil. Aslında bizim en büyük avantajımızda budur. Biz Türkiye’de konusunda uzman olmuş birçok yerli üreticiyle çözüm ortağı olarak beraber çalışıyoruz. Türkiye’de bizimle bu konuda çalışan 30’a yakın yerli üreticimiz var. Hem hızlı bir şekilde piyasadaki taleplere ve değişikliklere cevap verebiliyoruz hem de yeni ürünleri geliştirirken oldukça hızlı davranabiliyoruz. Bunun dışında yurtdışında da üretim anlamında çözüm ortaklarımız var. Yurtdışında da üreticilerimiz var, bir kısmı Avrupa’da bir kısmı da Uzakdoğu’da beraber çalıştığımız çözüm ortaklarımız var.
Porselen yemek takımları konusunda Türkiye’de kısıtlı bir üretim var. Avrupa’da istediğiniz ürünleri istediğiniz sürede alamıyorsunuz. Ama bütün dünyayı besleyen Uzakdoğu da çok büyük üreticiler var. Biz aynı Türkiye’de olduğu gibi yurtdışında da kendi kalite standartlarımızla kendi tasarımlarımızla ürünlerimizin özelliklede yemek takımlarımızın büyük bir kısmını yurtdışında yaptırıyoruz.
Emsan’ın kendi mağazaları olacak mı?
Tüketici alışkanlıklarından bahsederken alışveriş alışkanlıklarında da değişiklik olduğunu söylemiştim. Yakın zamana kadar Anadolu’da yaygın olan durumu şöyle özetleyebiliriz. Mahallesine yakın olan bir zücaciyeden gider alışverişini yapar ve sonrasında taksitlerini öderdi. Ama bu alışkanlık AVM’lerin hayatımıza girmesi ve bu AVM’lerde markaların kendi mağazalarını açmasıyla birlikte kredi kartı hayatımıza girdi ve bu alışkanlıklar değişim gösterdi. Bugün eğer bir AVM’de ya da bir alışveriş caddesinde kendi mağazanızı açmıyorsanız bu piyasada bu sektörde uzun soluklu olmanız bence mümkün değil. Bizim sektörümüzdeki her markanın uzun soluklu olabilmesi için tüketicilerin kendilerine direk ulaşabileceği mağazalara sahip olması gerekir. Biz iki senedir bu konuda çalışmalar yapıyoruz. 2017 ve 2018 yılı için bu doğrultuda planlarımız var. Mümkün olduğu kadar çok satış noktasına ulaşıp, özellikle belirli şehirlerde tüketiciye ulaşıp markamızın daha görünürlüğünün olduğu şehirlerde mağaza açmayı düşünüyoruz.
2017 büyüme hedefleriniz nelerdir?
2015 yılı 2014 yılına göre zor bir yıldı. 2016 yılının da 2015 yılı gibi zor bir yıl olacağını öngördük. Ama buna rağmen agresif bir büyüme hedefledik. Türkiye’nin büyüme rakamlarının çok üstünde bir büyüme hedefledik. 2016 yılının sonunda da bu büyümeyi gerçekleştirdik. 2017 yılına girerken de dedik ki 2016 zor bir yıldı ama 2017 yılı 2016 yılından daha iyi olmayacak. 2017’de züccaciye pastası büyümeyecek diye öngördük. Ama bununla birlikte 2017’de rakip firmalardan bazıları ister istemez pazar payı kaybedecek. Bunun içinde biz her ne kadar pasta büyümeyecekse de kendi satışımızı başkalarından pay alarak büyüteceğimizi öngördük ve %11’lik bir büyüme hedefi koyduk. İlk altı ayı geride bıraktığımızda %9,5’luk bir büyümemiz var, hedefimizi hemen hemen yerine getirmiş olduğumuzu görüyoruz. Bu bize yılın ikinci yarısı için bir ümit veriyor. Bu yılın ikinci yarısında işlerin daha iyi olacağına inanıyoruz.
EYLÜL 2017