Rusya’dan ucuz kömür alıp, yerli kömürümüzü de yurt dışına satabiliriz

Emtia fiyatlarında yaşanan artışlar ekonomik dengeleri derinden etkiledi. Bu etkinin yaşandığı alanlardan biri olan kömür ticareti, ülkemizde çıkarılan kömürün değer bulmasına neden oldu. Değer artışı paralelinde kömürün ihracının gündeme gelmesi konu ile ilgili hususların da kamuoyunda tartışılmasını beraberinde getirdi. Gelişmeleri değerlendirmek için sorularımızı yönelttiğimiz Polat Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı Muzaffer Polat, yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.

Rusya ile Ukrayna arasında yaşanalar sektörü nasıl etkiliyor?

Birkaç ay önce Yunanistan’da kömür ile ilgili bir kongre gerçekleştirildi ve bütün büyük oyuncuların katılım sağladığı bu kongreyi izleme fırsatı buldum. Bu kongrede sektörün önemli yayınlarına aktardığımız beyanlarımız oldu. Bu noktada üzerinde durduğum en önemli konu lojistik hizmetlerin artan maliyetlerine dikkat çektim. Bu çerçevede de emtiaların uzun yollar kat ederek farklı coğrafyalara aktarılması yerine her ürünün kendi bölgesinde değerlendirileceğini belirttim.

Bizim Akdeniz çanağında bulunan kömür tüketicilerine kolay ulaşımımızın ülkemize büyük avantajlar kazandırdığını söyleyebilirim. Avrupa yılda 30 milyon ton kömür alıyor. Bu pazara lojistik avantajlarımızı kullanarak ürün aktarabiliriz. Bunun yanında 6500 kalorilik kömürlerin çıkarılması ve piyasaya sunulmasının zorlukları ve maliyetleri nedeni ile dünya artık 5000 kalori ve üzeri kömür alımına geçti. Bizim Soma bölgesinde ürettiğimiz kömürün 5200 kalori olduğu düşünüldüğünde talebin olacağı düşüncesindeyim. Bu çerçevede hem ülkenin ihtiyaçları hem de gelen taleplere cevap verebileceğimizi düşünüyorum. Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde yaşanacak üretim artışı ile ihracata yönelebileceğimiz kanısındayım. Burada önemli bir husus Çandarlı Limanı’nın faaliyete geçmesidir. Çandarlı’nın kısa dönemde bitirilip işler hale getirileceğini düşünüyorum. Burada bir diğer önemli husus raylı sistemin Soma bölgesinde işler hale getirilmesidir ki, bu noktada Altyapı Genel Müdürlüğü ile görüştük, gerekli çalışmaların yapılacağı düşüncesindeyim.

Bu noktada devlet ihtiyaç duyduğu enerji kaynağının ihracına izin verecek mi?

Şuanda Rusya Ukrayna savaşından dolayı sıra dışı bir ortamdayız. Bu ortamda Rusya kömürünü üç ülkeye satabiliyor. Türkiye, Çin ve Hindistan’a satabiliyor. Burada da arka bahçe olarak Türkiye’yi görüyor ve Türkiye’ye çok uygun fiyata kömür veriyor. Rusya’nın Türkiye’ye verdiği fiyat ile Avrupa’nın temin ettiği fiyat arasında 120 dolar fark var. Biz Rusya’dan ucuz kömür alıp, yerli kömürümüzü de yurt dışına satabiliriz. Tabii bu savaşın ne kadar süreceği ve ambargonun ne kadar devam edeceği soruları güncelliğini koruyor. Ne zaman savaş biterse Ruslarda normal fiyata dönerler.

Bakanlık bu konuda bir çalışma yaptı mı?

Bakanlık bu noktada teşvik ediyor. Yurtdışına satamayacağımız hususunda bir geri bildirim almadık. Neticede bizim 20-22 milyar ton kömürümüz var. Bunun 3-5 milyar tonu + beş bin kaloridir. Bu miktarı bizim değerlendirmemiz gerekiyor.

Ülkemizde kömür üretimi dediğimiz zaman akla Soma’da yaşanan kaza geliyor ve bu durumda sektörü olumsuz etkiliyor. Bu olumsuz ortamı bertaraf edip üretimi artırdığımız zaman kazaların önüne geçebilir miyiz?

Soma kazasından sonra sektör çok büyük sıkıntıya girdi. Yeni yeni sektörün toparlandığını söyleyebiliriz. Sermayenin bu alana aktarılmasını sağlamamız lazım, az paralarla bu iş yapılamaz. Aksi takdirde önlemleri almakta zorluk çekersiniz. Sermayenin bu alana çekilebilmesi için de ruhsat güvencesi verilmesi gerekiyor. On yıl sonra ruhsatının uzayıp uzamayacağı ile ilgili çekincelerin ortadan kaldırılması gerekiyor. Bu şekilde sektörün önü açılırsa sektörü büyütebiliriz.

Ortaklık yaptığınız Fiba Holding Hüsnü Özyeğin, yapılan çalışmalara destek veriyor mu?

Hüsnü Bey yapılan çalışmaları destekliyor. Hüsnü Bey kısa zamanda konuyu kavradı ve çerçevede de yapılacak yatırımların geleceği hususunda ağırlığını ortaya koyuyor. Bizim projede son teknoloji ile üretim yapmak için çalışmalarımız gerçekleştirdik ve bu durum bizim iki yıl gibi süre gecikmeli işe başlamamıza neden oldu. Bu durum Hüsnü Beyi biraz yordu ancak madenciliği tanıdıktan sonra bu etkiden kurtulduğunu düşünüyorum ve bu doğrultuda da yeni projelere adım atacağı kanısındayım.

Sektöre devletin desteği yeterli düzeyde mi?

Devlet sektörü destekliyor. Ancak madenciler olarak bizim en büyük sorunumuz ruhsatların geç çıkmasıdır. Bunun yanında kamuoyunda oluşan negatif düşüncelerin de bu gecikmede payı olduğunu düşünüyorum. Bizim ülke insanı olarak madencilik olmadan üretimin olamayacağı düşüncesini kavramamız gerekiyor. TEMMUZ 2022