Sakarya’ya yatırım yapmak isteyenlerin emrindeyiz

Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası yeni yönetimi çalışmalara başladı. Önemli üretim merkezlerimizden biri olan Sakarya’da yeni üretim alanları geliştirmek, üretim yapanların daha fazla ihracat yapmasını sağlamak için çalışmalarına devam ettiklerini belirten Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı A. Akgün Altuğ, sorularımızı yanıtladı.

Sayın Başkan, sohbetimize Sakarya’dan söz ederek başlayalım.  Sakarya, Türkiye ekonomisinde son yıllarda nasıl bir büyüme gösterdi?

1994 yılında Toyota’nın şehirde yatırım yapmasıyla Sakarya’nın geleceği değişti diyebilirim. Sakarya ağırlıklı olarak bir tarım kentiyken o günden itibaren bir üretim kenti olmaya devam ediyor. Üretim kenti derken hem zirai anlamda hem sınai anlamda üretiyoruz. Özellikle son dönemde organize sanayi bölgelerimizin artmasıyla ulusal ve uluslararası yatırımcıların bu OSB’lere gelmesiyle birlikte şehirde üretimimiz arttı bununla beraber şehrin nüfusu ve ekonomisi çok ciddi yerlere geldi. Türkiye İhracatında 7. Sıradayız. İhracatımızda Toyota çok büyük ağırlığı çekmesine rağmen birçok firmalarımız da ihracata yönelmiştir.

Sakarya’nın dış ticaret rakamlarını öğrenebilir miyiz?

İhracatımız 2018 Yılı Ocak –Ekim ayları toplamında 4.622.301,43 (1000$) dır. İthalatımız 2018 Yılı Ocak –Ekim ayları toplamında  2.401.158,59 (1000$) dır. SATSO olarak hedefimiz hem ihracatı artırmak hem de ihracat yapan firmaları çoğaltmaktır. Ben üretici bir başkanım işim de üretmek, Türkiye’nin muasır medeniyetler seviyesine ulaşmasının yegane yolu üretmekten geçtiğine inanıyorum. Biz üreteceğiz ve tüm dünyaya ürettiğimiz ürünleri satacağız. Bu şekilde ekonomimizi düzelteceğiz insanlarımızın refahını arttıracağız başka da Türkiye’nin çıkış yolu yok. Bu anlamda Sakarya üreten bir şehir ve üretmeye de devam ediyor.   Gerek sanayi alanında gerek ticari yaşamda üretim bizim önceliğimizdir. 

Ben hep işin sanayi tarafından bahsettim ama tarım olarak ta üretiyoruz.  Yaklaşık 235 bin hektar belki Türkiye’nin en verimli tarım alanlarına sahibiz.  Özellikle son yıllarda ülkenin ekonomisi iyileştikçe estetik kaygılar artıkça bizim çok küçük ölçekte olan dış mekan süs bitkileri sektörü bu anlamda büyüdü. Dış mekan süs bitkisi üretimi şuanda Türkiye’nin bütün belediyelerinin park ve bahçelerine ektiği süs bitkileri ve büyük inşaat firmalarının peyzaj anlamında kullandığı bitkileri biz Sakarya’da üretiyoruz. Süs bitkisi konusunda da ihracatımız var. Şehir olarak, dış mekan süs bitkisi üretimi konusunda önemli bir yere sahibiz.

Ağırlıklı olarak hangi ürünler ihraç ediliyor?

İhraç kalemimiz özellikle otomotiv ve yan sanayi, metal sanayi, ilaç sanayi ve tarıma dayalı sanayi anlamında hem ulusal hem uluslararası birçok firmamız ihracata destek veriyor.

SATSO nasıl bir yıl geçiriyor?

Bu yıl Türkiye’deki tüm oda ve borsalarda seçim maratonu Nisan ayı itibariyle başladı.  Bizde yoğun bir seçim dönemi atlattık ve göreve ilk geldiğimiz günden beri şunu organize etmeye çalışıyoruz; Türkiye’de başka bir şehirde var mı bilmiyorum ama bizim şehrimizin bir stratejik planı yoktu. Sakarya’nın avantajları dezavantajları nelerdir, buna yönelik şehrin röntgeni henüz çekilmemişti. Biz bunu dillendirmeye başladık. Şehrin bir stratejik plana bir planlamaya ihtiyacı olduğu konusunda çalışma yapmaya başladık. Yaptığımız istişareler neticesinde, ana stratejik planı yapmayı SATSO olarak üstlendik. İlgili kurumlarımızla görüştük. Valimiz, Belediye Başkanımız, Rektörlerimiz, Milletvekillerimizle de bu konuyu paylaştık. Herkes çok olumlu yaklaştı şehrin bu anlamda yapılanmaya ihtiyacı var dediler.

Şuan onun çalışmasını yapıyoruz. İşin aslı üreten bir şehir olmaya devam etmekti, üretim varsa mutlaka ticaret vardır. Sakarya bulunduğu konum itibariyle önemli bir şehir ve üretim şehri olarak gelişiyor. Sadece sanayide değil kültür ve sanatta da üreten bir şehir olarak bir kimlik kazandırmak amacındayız.

Sakarya’da kaç OSB var?

Dokuz organize sanayi bölgemiz var ve üzerinde çalıştığımız iki OSB daha var.  Şehirde en az 12 OSB olması lazım hedeflerimize varabilmemiz için.  Organize sanayi bölgesi yapmaya çalışırken asla vazgeçmediğimiz kriterler var. Verimli tarım alanlarının üzerine olmayacak ve OSB üzerinde yatırım yapan firmalar asla ve asla çevreyi kirletmeyecekler. Teknolojiye yatırım yapmış firmaları görmek istiyoruz, seçici olmak istiyoruz ve o anlamda birçok OSB’miz ihtisas sanayi bölgesidir.

Tarım alanlarımız sanayileşmeye, imara kurban ediliyor diye tüm şehirlerde olduğu gibi şehrimizde de bu söylemler var. Biz şehirde şöyle bir araştırma yaptık. Sakarya’daki OSB’lerin, küçük sanayi sitelerinin ya da onların dışındaki sanayi tesislerinin toplam yüzölçümü, şehrin genel yüzölçümünün yüzde 1’i bile değil. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nda yaptığımız görüşmelerde gördük ki şehirlerde bu oranın yüzde 2 olması hedefleniyor. Biz daha yarısına gelememişiz.  Dolayısıyla verimsiz topraklar şehrimizde de var, beşinci ve altıncı sınıf tarım alanlarında organize sanayi bölgeleri üretmeye devam edeceğiz.

Çok avantajlı bir bölgedeyiz, ülkenin en önemli otoyolları şehrimizden geçiyor.  D-100 karayolu,  tem otoyolu yeni yapılan 3.köprünün bağlantı yolu kuzeydeki Karadeniz yolu hep bu şehirden geçiyor. Buda şunu gösteriyor ki,   İstanbul’un Anadolu’ya açılan kapısı Sakarya’dır.  Bu anlamda çok ciddi bir lojistik avantajımız var. Sakarya’nın ortasına haritada bir nokta koyun pergelle yarıçaplı 150 kilometrelik bir daire çizin bu dairenin içinde Türkiye’nin en fazla üreten ve harcayan insan kesimiyle karşılaşıyorsunuz. Bu insan nüfusu 35 milyon civarında Türkiye’nin neredeyse yarısı,  işte bu bizim çok büyük avantajımızdır.

Odanın üye sayısında nasıl gelişmeler var? İhracat yapan firma sayısı nedir?

Bizim üye sayımız 17 bin civarında ama aktif olan üye sayımız 9467’dir. İhracat yapan firma sayımız 400 civarında biz bunu 1000’e taşımaya çalışıyoruz. Bununla ilgili çok özel çalışmalarımız var. Firmalara ihracat eğitimi veriyoruz, ihracat koçluğu yapıyoruz.  Sakarya Üniversitesi ülkenin önde gelen üniversitelerinden biri ve Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nin kurulmasıyla da ikinci üniversitemize kavuşmuş olduk.  Sakarya Üniversitesi’nde yaklaşık 5 bin civarında yabancı öğrenci var, bu öğrenciler dünyanın birçok ülkesinden gelmiş durumda. Türkiye’yi ve şehrimizi zaten tanıdılar, kendi ülkelerini çok iyi tanıyorlar onları ihracat elçisi olarak kullanmak istedik.  Üniversiteden Pazar Elçiliğine Projesi (UPEP) diye bir çalışmamız var.  Üniversite’nin yabancı uyruklu öğrencilerine önce Türkiye’nin sistemini ihracatını anlatmaya çalışıyoruz onları eğitiyoruz ve ihracat yapmak isteyen firmalarımızla öğrencilerimizi buluşturuyoruz.  Tabii önceliğimizde hangi ülke ne ithal etmiş onu araştırıyoruz ve bunu üniversitemizle birlikte yapıyoruz. Örneğin, Somali ne alıyor dünyadan ne ithal ediyor ithal ettiği kalemler bizim Sakarya’daki firmalarımızda var mı,  varsa o öğrenciyi alıyoruz o işi yapan firmalarımızla buluşturuyoruz bu şekilde çok başarılı olduğumuz çalışmalar var. Bu projeyle 10 tane mobilya firmamızı Afrika’da birçok ülkeye ihracat yapar duruma getirdik.  Bu bir örnek proje oldu birçok üniversite ve ilde bunu kullanmaya çalışıyor.

Yalnız bunlarla kalmıyoruz şehrin ihtiyacı olan birçok konuda üniversiteyle çalışıyoruz. Özellikle süs bitkiciliği alanında üretimi çoğaltmak için dünyada olduğu gibi doku kültürü laboratuvarına ihtiyacımız vardı. Biz üniversitemizle birlikte bağlı bulunduğumuz kalkınma ajansından, MARKA’dan bir güdümlü proje desteği alarak, Doku Kültürü Laboratuvarını yaptık şimdi biraz daha büyütüyoruz.  Türkiye’nin ihtiyacı olan özellikle Karadeniz’de fındık,  Antep-Urfa bölgesinden Antep fıstığı, Rize civarında çay ve bizim şehrimizdeki süs bitkisi bitkilerini ve özellikle tıp alanında kullanılan bitkileri çoğaltmak anlamında Doku Kültür Laboratuvarını üniversitemizle birlikte organize ettik.

Yine üniversitemizle yaptığımız bir çalışma daha var. Ülkemizdeki kanatlı hayvan üretiminin neredeyse yüzde 25’i bizim şehrimizde üretiliyor bu ciddi bir oran. Kanatlı hayvan üretimi birkaç sektörü beraberinde tetikliyor özellikle tarımı, yem anlamında. Yemlerin ve kesilen hayvanların denetlenmesi anlamında bir laboratuvar çalışmamız üniversitemizle birlikte var, oda şuanda yürüyen bir proje yakın zamanda laboratuvarımızı devreye alıp hem yemin kalitesini hem ürünün kalitesini burada test edeceğiz. Uluslararası standartlara sahip bir laboratuvar olacak.

Son dönemde bölgede iş ve yatırım iklimi nasıl?

Bu konuda Cumhurbaşkanlığı yatırım ajansı ile görüşmelerimiz oluyor.  Yatırım iklimi yalnızca bölgeyle alakalı bir durum değil bu ülkenin durumuyla da alakalı. Son yıllar itibariyle ülkemize dünyanın her tarafından yatırımcı çektiğimiz aşikârdır,  bizde onlardan nemalanıyoruz. Bahsettiğim gibi bizim yollar üzerinde olmamız ve verimli tarım alanlarına sahip olmamız çok büyük avantajımızdır.  Biz yatırım destek ajansıyla birlikte bunları anlatmaya çalışıyoruz hem onlara anlatıyoruz hem de onların getirdiği yatırımcılara bunları anlatıyoruz.  Zaten yatırımcı Türkiye’yi sizden çok daha iyi biliyor nerde nasıl yatırım yapılır adresli olarak geliyorlar ve şuanda Türkiye’de öne çıkmış birkaç ilden biriyiz. Özellikle Marmara yatımları her zaman çeken bir bölge, o bölgenin de yıldızı Sakarya diye düşünüyoruz.

Bu kadar çok teşvik ve tedbir alınmasına rağmen niçin yatırımlar artmıyor?

Bizim uluslararası yatırıma ihtiyacımız var. Özellikle yatırımlarımızı yaparken Ar-Ge ve teknolojiyi çok fazla gözetlemeliyiz yeteri kadar bunlara destek veremiyoruz, eğilemiyoruz. Markalara ihtiyacımız var. İhracatta gram fiyatını artırmamız lazım. Yaklaşık 15 yıldır ülkemiz altyapısıyla ilgili çok ciddi yatırımlar yaptı bunlarında etkisi olabilir. Artık ciddi anlamda altyapılarımız yollarımız barajlarımız köprülerimiz havaalanlarımız yeterince oldu diye düşünüyorum.  Dolayısıyla Ar-Ge faaliyetleri, teknolojik yatırımlar, firmalarımızı marka haline getirmek, ülke tanıtımını yoğunlaştırmak, lobi faaliyetlerini artırmak gibi farklı yatırımlara ihtiyacı var ülkenin, bunlarda bir yatırımdır.

Sakarya’da yatırım yapmak isteyen girişimcilere mesajınız nedir? Söylediklerime ilaveten şunu eklemek isterim. Biz dertten anlayan bir odayız üyelerimizin derdini anlayan onların derdine çare bulmak isteyen bir odayız. Gelecek yatırımcıların en büyük danışmanı biz oluruz biz yetmeyiz şehrin siyasileri şehrin belediye başkanları hatta yeni gelen valimizde dahil mutlaka ortak akılla buraya yatırım yapacak sanayicilerin işadamlarının ya da başka konularda yatırım yapmak isteyen kişilerin hizmetinde, emrinde oluruz.