Sanayicinin sanat eseri kurduğu fabrikadır

Pandemi döneminde Elba Bant Sanayi çevre yatırımlarına ağırlık verdi. Yapılan çevre yatırımlarıyla ilgili bilgi veren Elba Bant Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Mois Kohen, önemli açıklamalarda bulundu.

Elba Bant olarak pandemi süreci sizi nasıl etkiledi, bu süreçte yaptığınız çalışmaları aktarır mısınız?

Pandemi döneminde her şeyden önce bu felaketi sorunsuz atlatmaya odaklandık. Bunun için önlemler aldık. Dünyada ilk defa görülen böyle bir felaketi nasıl atlatacağımızla ilgili planlar yaptık. Tabii ki insana düşen bu sorunun altından nasıl kalkacağını bulmaktır bizde bunu yapıyoruz. Bu nedenle Elba Bant bu süreçte çevreye yaptığı yatırımı daha fazla arttırdı. Bu konuda kamunun teşvikleriyle ilgili toplantılarda yapıyoruz. Çevreye zarar vermemek için fabrikadan çıkan tüm gazları tekrar geri alacağımız bir sistem kurmayı hedefliyoruz. Bu yatırımı haziran sonuna kadar sonuçlandıracağız. Üretime de yatırım yapıyoruz fakat çok az miktarda yapıyoruz. Şuanda ağırlıklı olarak yangın önleme, olabilecek felaketleri önleme, çevreye gaz vermeme, dereye atık atılmaması için gereken en üst seviyede önlemler alıyoruz. Sektörde Batıda yapılan çevreci yaklaşım ne ise aynısını yapıyoruz. Bu konuda da her zaman öncü olduk. Tabii bunları Türkiye’nin şartları doğrultusunda yapıyoruz. Evet Batılı ülkelerdeki gibi tüm çevre yatırımlarını yapıyoruz fakat bazı yapamadığımız hususlarda olabilir. Kısacası Elba Bant olarak yatırımlara devam ediyoruz ama yatırım kuvvetini daha fazla çevreye ağırlıklı olarak yapıyoruz. Üretim kısmındaki yatırımlarımızı azalttık. 16 aylık sürede başlarda sadece bir ay kısa çalışma ödeneğinden istifade ettik.

Sektörünüzde işçi sağlığı çok önemli bu konudaki çalışmalarınız ile ilgili bilgi alabilir miyiz?

Bizim için işçi sağlığı çok önemlidir. Fabrikamızda sürekli bir doktor bulunuyor. Tüm işçiler devamlı denetim altındadır. Her gelen işçinin değerlerine bakılır, herhangi bir hastalığı var mı diye bakılır. Yemekhanelerde kullanılan çatal, bıçak gibi ürünlerin hepsi tek kullanımlık yapıldı. Hatta suyu bile bardakta değil, tek kullanımlık kapalı bardaklı sular veriyoruz. Herkes maskeli çalışıyor, ortam sürekli havalandırılıyor. Bu önlemleri denetleyen arkadaşlarımız var. Pandemi sürecinde 29 çalışanımız pozitif oldu. Çok şükür hiçbir çalışanımız vefat etmeden bu süreci atlattık. Fakat daha da mühimi maalesef sağ kolum, 59 yıllık ortağım Davit Penbegül’ü Covid-19’dan kaybettik, acımız büyüktür.

Bu süreçte Elba Bant olarak üretimde veya satışta bir eksikliğiniz oldu mu?

Üretimde veya satışta bir sorun yaşamadık. Düşündüğümüz senaryodan daha iyi bir noktadayız. Başlarda satışımız %30 dolayında azaldı fakat sonrasında tekrar düzelttik. Şuanda eski normal düzenimize göre %10 farkla çalışıyoruz. Bu durumda bize zarar getirmez kardan biraz eksilmiş oluruz. Karlılığımız yarı yarıya indi. İhracat alanında ise aynı şekilde devam etmeyi başardık. Satışlarımızın %10-11 arasında ihracat yapmaya devam ediyoruz.

Bu dönemde dövizde önemli değişimler yaşanıyor bu durum sektöre nasıl yansıyor?

Bugünkü döviz dalgalanmalarında finans ve ödeme dengeleri yapabilme imkanı yok. Böyle istikrarlı bir program olmadığında maliyetler ve borç olarak maalesef kondordato ve iflas riski yaşanıyor. Maalesef bu çok kötü bir olay. Bu durum finansı takip eden kişiler açısından büyük bir handikaptır. Şuanda kumar oynanır gibi hareket ediliyor. Dolar’ın böyle hareketli olması sanayicilerin öngöremeyeceği kadar tehlikelidir. Çok para kazanabilir veya çok para kaybedebilirsiniz. Rulet masasındakiler gibi hareket ediyorsunuz. Bu durum beni bir sanayici olarak rahatsız etmektedir. Stabil şekilde olursa sanayici programına bakar ne yapması gerekirse onu yapar. Bugün ise program yapmak yerine Dolar alalım, Allah bilir kar da edebiliriz, batabiliriz de şeklinde oldu. Buradaki bütün tehlike dövizle ham madde alıyorsunuz fakat döndüremediğiniz zaman tekrar ham madde alamıyorsunuz.

Elba Bant olarak önümüzdeki süreçle ilgili hedefler var mı?

Sanayici aynen vergi öder gibi yatırım yapmadığı sürece yavaş yavaş erir ve yok olur. Hastalıklı bir insan gibi önce erimeye başlar sonrasında ise ölür. O bakımdan yatırım yapmayan biri sanayici değildir, tüccardır. Bugün yatırım yapar, bir yıl sonra yatırım yapmaz sektör değiştirir. Bu bakımdan mutlaka sürekli yatırım yapmak gerekiyor. Biz de bu yıl ilk defa makinelere olan yatırımı azalttık ve çevreye olan yatırımı arttırıyoruz.

Elba Bant olarak fabrikanız Çorlu’da bulunuyor ve Çorlu’daki çevre sorunları maalesef çözülmüyor. Bu açıdan çevre yatırımınızın bölgedeki diğer sanayicilerini de olumlu etkilemesini dilerim.

Bugünkü Türkiye şartları içerisinde kendi kendimize en fazla çevre yatırımı yapan firma olarak kendimizi görüyoruz. Bu konuya çok duyarlıyız. Bugüne kadar elimizden geleni yaptık yapmaya da devem edeceğiz.

Sektörde artık merdiven altı üreticiler kaldı mı?

Maalesef halen bulunuyor, merdiven altı üreticiler Türkiye’de her zaman vardır. Sigortalarını ödemez, sağlıksız ortamda çalışırlar. Fakat bu tür firmalar istikrarlı çalışamıyorlar. Bizde ise ürün alan firmalar istikrarlı bir çalışmayı görmesi önemli bir husustur. Büyük tüketiciler Elba Bant’ın fiyatı %5-10 fazla olsa bile bizi tercih ediyorlar. Çünkü biliyorlar ki yarın sipariş verdiler ürün bulamazlar veya baskılı ürün isterler baskılı alamazlar. Bu nedenle bizi tercih ediyorlar.

Pandemi sürecinde röportaj yaptığımız bazı girişimciler bu dönemi fırsat olarak değerlendirip ayrı sektörlere de girmek istiyorlar. Sizde böyle bir yatırım var mı?

Benim yapım itibariyle başkalarının yaptığına çok az ilgi duyarım, bütün ilgim otokritiktir kendime bakarım. Diğer sanayiciler ne yaptı, ne kadar kar etti görürüm ama beni ilgilendiren benimdir. Çünkü başkalarına bakarken kendimizi unutuyoruz. Bu yüzden kendimize bakmak, kendi eksikliğimizi gidermek ve bütün gücümüzü kendimize yöneltmektir.

Bu dönemde devletten beklentileriniz var mı?

Beklentilerimiz tabii ki var. Teşvik olarak sadece yapılan yatırımlarda KDV ödememe bulunuyor. Bazen teşvik uygulamalarında KDV için müracaat etmeyi unutuyoruz. Bunun dışından bir sanayici olarak devletten beklediğimiz istikrarlı bir şekilde ilerlemektir. İstikrar olursa herkes planını yapar. Bir sanayici en az 3 yıl sonrasını görmeden yatırım yaparsa çok riskli olur. Bu nedenle istikrarlı olmak gerekiyor. Dövizini, faizini ve işe aldığı kişilere vereceği zammı hesaplayabiliyor olması gerekir. Bizler sanayici olarak öldüğümüzde veya emekli olduğumuzda fabrikayı da kendimizle götürmüyoruz. Sanayicinin sanat eseri kurduğu fabrikadır. Vergi ödenecek, KDV ödenecek, işçilerin sosyal sigorta ve vergileri ödenecek, istihdam devam edecek, ihracat yapılacak, dolayısıyla sanayi kuruluşları devlete ait adeta bir kamu kuruluşu gibidir. Başındaki kişilerde kamu da olduğu gibi sadece değişirler, yaratılan eser devamlı olur. Onun için iddiam sanayi kuruluşları devletin köklü kurumladır. MAYIS2021