Sismik izolatör uygulamalarımız yerli ve yabancı tüm uzmanların takdirini kazanmıştır

Covid-19 sürecinde açılışı yapılan Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Hastanesi sadece virüse karşı hizmet etmesiyle değil; aynı zamanda İstanbul’un bir gerçeği olan deprem konusunda da kazandırılmış en önemli eserlerin başında geliyor. Olası büyük bir depremde İstanbul’un yaşamı ciddi anlamda kesintiye uğrasa dahi, bu hastanenin kesintiye uğramadan görevine devam edeceğine dikkat çeken Doka Endüstri Genel Müdürü Veysel Doğan, sorularımızı yanıtladı.

Dünyada yaşanan pandemi sürecinde açılan Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Eğitim Hastanesi ülkemiz için büyük moral kaynağı oldu. Bu ve benzeri projelerde aldığınız roller ile ilgili değerlendirme yapar mısınız?

Deprem dayanımı açısından riskli kabul edilen, ekonomik ömrünü tamamlamış binalarda sağlık hizmeti vermeye çalışan ve İstanbul için vazgeçilmez bir sağlık kurumu olan Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesinin yerine yapılan bu yeni hastanemize, herkesin takdirini kazanmış ve mesleği uğruna hayatını feda eden hocalarımızdan Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu’nun adının verilmesi çok anlamlı olmuştur. Hastanelere çok ihtiyaç duyulan pandemi sürecinde açılmış olması da Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Hastanesini çok özel kılmaktadır.

Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Hastanesi, İstanbul Valiliği’nce yürütülen İSMEP projesi kapsamında İPKB tarafından yaptırılmıştır. Taşyapı İnşaat A.Ş’nin müteahhitliğiniyaptığı hastane binasının müşavirlik ve kontrollük hizmetlerini Yüksel Proje A. Ş. yerine getirmiştir.Böylesine bir projenin yapım sürecine katkı sağlayan, başta Cumhurbaşkanımız, Sağlık Bakanlığı, Valilik, İPKB, Taşyapı İnşaat ve Yüksel Proje yetkililerine teşekkür etmek istiyorum.

Biz DOKA Endüstri olarak bu hastanemizin temelinde kullanılan 385 adet TriplePendulum Deprem İzolatörlerinin temini ve montajı, çatı katındaki helikopter pistinin tasarımı, imalatı ve montajı ve bina çevresindeki sismik köprülerinin tasarımı, imalatı ve montajı işlerini tamamlayarak katkı sağlamaya çalıştık.

Pandemi süreci, yaptığımız doğru veya yanlışların bir bileşkesi ile bizlere bir fatura ödeterek bir şekilde atlatılacaktır. Ancak bizim coğrafyamızın en büyük doğal tehdidi depremdir. Bu tehdidi hiçbir zaman gündemimizden düşürmememiz ve yaşamımızı bu tehdidi düşünerek şekillendirmemiz gerekir. Deprem sonrası eski haline çabuk dönebilen ve yaşantısı kesintiye uğramayan ve travma yaşamayacak toplum ve şehirleri yaratmak için gerekli olan teknolojiler üzerine çalışmalarımız vardır. Bu bağlamda Prof. Cemil Taşçıoğlu Hastanesi çok güzel bir örnektir. Olası büyük depremlerde dahi İstanbul’umuzda yaşam ciddi anlamda kesintiye uğrasa dahi, bu hastanemiz kesintiye uğramadan görevine devam eden ender hastanelerimizden birisi olacaktır. Kesintisiz Hizmet performans kriterine göre tasarlanıp, her türlü gereksinimleri doğru şekilde yerine getirildiği için bunu rahatlıkla söyleyebiliyorum.

Ülkemizin önemli bir gerçeği olan deprem gerçeği ve sizin yaptığınız çalışmaların bu noktadaki önemini aktarır mısınız?

Biz Doka Endüstri olarak ağır sanayi makinaları, proses ekipmanları, yapısal çelik üretimi ve deprem izolatörü konularında faaliyet gösteriyoruz. Hendek ve Sancaktepe fabrikalarımız ile 20.000 ton/yıl imalat kapasitesine sahibiz. Aynı zamanda Sürtünmeli Sarkaç İzolatörü icat eden ve halen üretimine California, ABD tesislerinde devam eden EarthquakeProtectionSystemsInc. firmasının distribütörü ve uygulama firması olarak sismik izolasyon uygulamalarına devam ediyoruz. Ülkemizdeki ilk sismik izolasyon uygulamasını Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali binasında 1999 yılında gerçekleştirdik. Ülkemizdeki ve Dünyadaki tüm önemli yapılarda bizim izolatör sistemlerini görebilirsiniz. Bolu Tüneli yaklaşım viyadükleri ve Eskişehir-Sakarya Hızlı Tren hattı köprüleri, köprülerdeki sismik izolasyon uygulamalarımıza verebileceğimiz en güzel örneklerdendir. Atatürk Hava Limanı Dış Hatlar Terminal Binası ve Sabiha Gökçen Hava Limanı Terminal Binası da havaalanı yapılarında verebileceğimiz örneklerdendir. Elazığ Şehir Hastanesi, Adana Şehir Hastanesi ve dünyadaki sismik izolatörlü en büyük hastane unvanına sahip Başakşehir Şehir Hastanesi, şehir hastaneleri alanındaki sismik izolasyon uygulamalarına verebileceğimiz en görkemli uygulamalardır.  Sağlık bakanlığı bünyesinde bulunan ve İPKB tarafından yaptırılan Kartal Lütfi Kırdar, Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu ve Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanelerindeki sismik izolatör uygulamalarımız yerli ve yabancı tüm uzmanların takdirini kazanmaktadır. Bu binaların olası İstanbul depreminde en güvenli yapılar olarak İstanbul halkına hizmet vermeye devam edeceğinden hiç şüphemiz yoktur.

Mevcut deprem yönetmeliği can güvenliği esas alınarak, yapılar depremde hasar görsün ama yıkılmasın prensibine göre hazırlanmıştır. Deprem sonrasında canınızı kurtarabilirsiniz ama eşyalarınızın ve binanızın hasar görmesi çok büyük olasılıktır.  Depremde canınızın yanında binanınız ve eşyanız da zarar görmesin istiyor iseniz deprem izolatörü kullanarak yapınıza sismik izolasyonu yapmaktan başka bir çare kalmıyor. Bizim kullandığımız izolatörler, Amerika’da EPS tarafından üretilen ve ’’TriplePendulumBearing’’ olarak adlandırılan Üç dereceli Sürtünmeli Sarkaç izolatörlerdir. Bu izolatörler emsallerine göre üç dereceli olması, çelikten imal edilmesi ve emniyet ringine sahip olması sebebi ile ciddi avantajlar sağlamaktadır. Bu üstün özelliklerinden dolayı da dünyadaki tüm önemli ve öncelikli yapıların altında bu izolatörleri görebilirsiniz.

Tabii ki sismik izolatör tasarımının ve uygulamasının da çok önemli bir konu olduğunu hatırlatmak isterim. Uzman olmayan kişiler tarafından yapılan tasarımlarda ciddi sorunlar gözlemlemekteyiz. Maalesef ülkemizde de bu tarz projeler son zamanlarda sıkça gündeme gelmektedir. Biz zaten bu tarz projeler ile çekincelerimizi belirterek ilgilenmiyoruz. Bazı projelerde bilerek veya bilmeyerek mühendisler veya müteahhitler tarafından düşük deplasman kapasitesine sahip izolatörlerin kullanıldığına ve gerekli emniyet tedbirlerinin alınmadığına tanık oluyoruz. Bu tür uygulamaları çok riskli ve yanlış buluyoruz. İyi niyetle çıkılan yolda çok daha riskli binalar üretildiğini de mümkün olduğunca yatırımcılara ve mal sahiplerine anlatmaya çalışıyoruz.

Sismik izolatörlerin montaj öncesinde 100% gerçek zamanlı üretim testlerine tabii tutularak, tümünün tasarım parametrelerine uygunluğunun teyit edilmesini çok önemsiyoruz. Tamamı test edilmeyen izolatörlerin kullanılmamasını öneriyoruz. Ayrıca deprem her zaman beklenenden daha büyük olabilir. Bu gerçekten yola çıkılarak alınması gereken ilave emniyet tedbirleri vardır. Bu tedbirler sistemin sigortası olup izolatör tiplerine göre farklılık arz edebilir. Emniyet tedbirlerinin göz ardı edilmemesini öneriyoruz. Bu gibi hususlar ancak konusunda uzman ‘’Peer Review’’ olarak adlandırılan teorik ve pratik tecrübesi olan en az üç kişilik bir danışman ekibi tarafından gözden geçirilerek tespit edilebilir.

Herhangi bir yapıda deprem izolatörü kullanma kararı verildi ise yukarıdaki hususlara çok dikkat edilmesi gerekiyor. Ticari kaygılardan veya tecrübe eksikliğinden dolayı hatalı uygulama yapma olasılığı artıyor. Böylesine durumlarda deprem izolatörü kullanılmasın daha iyi olur diyoruz. Çünkü yapılar çok daha riskli hale geliyor.

İPKB’nin, Taşyapı İnşaat A.Ş’nin ve Yüksel Proje A.Ş’nin konuya hakim olmaları, çok koordineli bir şekilde doğruyu yapma istek ve çabaları, Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Hastanesi’nde kendisini göstermiş ve depreme dayanıklı modern bir yapıda olması gereken tüm özelliklere sahip örnek bir eseri ülkemize kazandırmışlardır.

Pandemi sonrası yeni bir ekonomik yapının ortaya çıkacağı belirtiliyor. Sizin bu konudaki düşüncelerinizi alabilir miyiz?

Kartların yeniden karılacağını ve büyük bir değişimin yaşanacağını düşünüyorum. Mevcut ekonomik modelin artık sürdürülebilir bir ekonomi ve yaşam vaat etmediği herkes tarafından görülmüş oldu. Her anlamda kendi kendine yetebilen ve dışarıya bağımlılığı az olan ülkeleri kısa vade de daha şanslı görüyorum. Ancak küresel anlamda tekil başarıların da pek bir anlamı yoktur. Siz topluluk olarak ne kadar doğruları yaparsanız yapın, yan komşunuz yanlış bir şeyler yapıyor ise faturasını maalesef sizler de ödüyorsunuz. Pandemi de görüldüğü gibi mikron düzeyindeki bir virüs, ülke, ırk, din, ekonomik seviye ve her anlamda güç ayırımı yapmadan her tarafı perişan edip esir alabiliyor. Dolayısı ile tüm ülkelerin bir araya gelerek sürdürülebilir bir dünya nın asgari şartlarında anlaşmaları gerekiyor. Bana göre,temel ihtiyaçlar dışındaki aşırı tüketimi teşvik eden sistemlerden vazgeçen, küresel ısınmaya çare bulabilen, dünyayı diğer canlılar ile beraber paylaştığını bilen ve gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakmak isteyen, maddi çıkarlardan ziyade insani değerleri ön planda tutan,ülkelerin ve insanların azınlıktan kurtulması ve söz sahibi olması ile eski hataların artık tekrarlanmayacağını düşünüyorum. Pandemiden alacağımız çok ciddi dersler olacağını ve bu musibetten de iyi şeyler çıkaracağımıza da inanmak istiyorum. MAYIS 2020