STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz: STM, Türk savunma sanayiinin yazılım alanındaki en büyük ihracat başarısına imza attı

Son dönemde Pakistan ve Ukrayna gibi ülkelere yaptığı ihracatla uluslararası arenadaki yerini alan STM, NATO’nun istihbarat alt yapısının teknolojik dönüşümünü üstlenerek yazılım alanındaki başarısını da göstermiş oldu. Kuruluşlarından itibaren Türk savunması için yenilikçi ve modern savaş platformları geliştirmeyi başardıklarının altını çizen STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz, geldikleri noktayı aktardı.

Deniz platformlarında Türk savunma sanayinin geldiği noktayı aktarır mısınız?

Ülkemizde, askeri gemi inşa sanayii her geçen yıl kendini geliştirirken, ürün çeşitliliğini de milli ve modern sistemlerle zenginleştirmektedir. 1950 sonrasında özellikle Amerika ve Almanya’dan alınan ikinci el çeşitli su üstü ve denizaltı platformları ile mavi sulardaki ihtiyaçlar giderilmeye çalışılmıştır. Zamanla Türkiye’de askeri tersane altyapılarının iyileştirilmesi ve nitelikli insan kaynağının yetişmesi ile 1980’li yıllardan sonra, lisans hakları ve mühendisliği yurt dışı firmalarında olmak üzere bazı gemiler Türkiye’de askeri tersanede üretilmiştir.

2000’li yıllara gelindiğinde, Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı öncülüğünde başlatılan Milli Gemi (MİLGEM) Projesi ile Türkiye, tasarımı kendi mühendislerine ait milli bir korvet projesine imza atmıştır. Bu kapsamda, 4 adet MİLGEM Ada Sınıfı Korvet, askeri tersanede, azami oranda milli ve yerli imkanlarla inşa edilerek, Donanmamızın hizmetine sunuldu. STM’nin askeri denizcilik hikayesi de MİLGEM ile başlamıştır. MİLGEM Projesi’nde STM olarak ana alt yüklenici görevini üstlendik ve korvetlerdeki sistem/parçaların yurt içinde yerli imkanlarla geliştirilmesine çabaladık. MİLGEM’de ilk platformda yüzde 20’lerde olan yerlilik oranını dördüncü gemiye geldiğimizde yüzde 70’lere çıkarmayı başardık.

Ardından Ada sınıfı korvetlerin ikinci faz devamı niteliğinde olan İstif (İ) Sınıfı Fırkateyn Projemiz başladı. Bu projede de dört milli fırkateyn üretilmesi amaçlanıyor. Bunun yanı sıra Donanmamızın suüstü ihtiyaçlarının örneğin; açık deniz karakol gemileri, hücumbotlar, amfibi çıkarma gemileri, lojistik destek gemileri, tamamına yakını yurt içinde askeri ve sivil tersanelerimiz tarafından karşılanıyor.

Sualtında ise, 1980 ve 1990’lı yıllarda envantere giren Alman tasarımı; Ay, Gür ve Preveze Sınıfı denizaltılarımız halen görevde. Bunların modernizasyonunu yerli imkanlarla gerçekleştiriyoruz. Türkiye’de Gölcük Tersane’sinde yapılan Yeni Tip Denizaltı (Reis Sınıfı) Projemiz ilerliyor. STM olarak tüm projelerde farklı görevlerimiz bıulunuyor. 

Geldiğimiz noktada, yazılımından silah sistemine, radarından elektroniğe kadar tasarımı ve üretimi kendine ait olacak seviyeye ulaşmış; artık bu kritik yeteneğini de dost ve kardeş ülkelere ihraç etme aşamasına ulaşmış durumdayız.

STM olarak son dönem yürüttüğünüz projeler hakkında bilgi verir misiniz?

STM olarak kurulduğumuz 1991 yılından bu yana, Türk savunması için yenilikçi ve modern savaş platformları geliştiriyoruz. Ana faaliyet alanımızı deniz projeleri oluşturuyor. Ana yüklenicisi olduğumuz, ülkemizin ilk milli fırkateyni TCG İSTANBUL için yoğun şekilde faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Gemimizi, Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023’te teslim edeceğiz. İSTANBUL’a kardeş olacak, üç milli fırkateynin üretimi için de Nisan ayında çalışmalara başladık.

Türkiye’nin yurt dışına yapmış olduğu en büyük tonajda askeri gemi inşa projesi Pakistan Denizde İkmal Gemisi PNS MOAWIN’i Karaçi’de inşa ederek 2018 yılında teslim ettik. Türkiye’nin ilk denizaltı modernizasyon ihracatı olan Pakistan Agosta 90B Sınıfı Denizaltıların modernizasyonunda ilk iki denizaltıyı modernize ettik, üçüncü için çalışmalarımız devam ediyor. Teknoloji transferi de içeren iş birliği kapsamında Ukrayna Donanması için Korvet İnşasına 2021 yılı içinde başladık ve Ekim 2022’de İstanbul’da düzenlenen törenle korveti denize indirdik. Ay Sınıfı Denizaltıların modernizasyonu tamamlamamızın ardından, Preveze Sınıfı Denizaltıların modernizasyonunda lider yüklenici olduk ve çalışmalarımız devam ediyor. Reis Sınıfı’nda; dünyada sayılı ülkelerin üretimini yapabildiği, denizaltı torpido kovanlarının yer aldığı baş kısım “Section 50”yi, ilk kez Türkiye’de ürettik ve tüm teslimatları tamamladık. STM mühendisleri tarafından milli imkanlarla dizayn ettiğimiz STM500 isimli küçük boyutlu denizaltımız için yoğunlaşmış durumdayız. Yerli olarak tasarlanan ilk milli denizaltımız STM500’de mukavim tekne test üretimine geçtiğimiz yıl başladık.

Taktik mini İHA üretiminde Türkiye’nin öncü şirketlerinden birisiyiz. Bu alanda geliştirdiğimiz, kamuoyunda “kamikaze” olarak bilinen, Türkiye’nin ilk vurucu mini İHA’sı KARGU, yaklaşık 5 yıldır TSK başta olmak üzere tüm güvenlik güçlerimiz tarafından yurt içi ve sınır ötesi operasyonlarda etkin şekilde kullanılıyor. KARGU’yu şu an 3 farklı kıtada 10’a yakın ülkeye ihraç ettik. KARGU’nun farklı faydalı yük versiyonları için faaliyetlerimiz devam ediyor. KARGU’ya RF Arayıcı Başlık ve zırh delici mühimmat entegrasyonumuz devam ediyor.

Milli gözcü İHA’mız TOGAN ve mühimmat bırakan mini İHA’mız BOYGA da tüm kabul testlerinin ardından geçen yıl ordumuzun envanterine girdi. Sabit kanatlı vurucu İHA’mız ALPAGU’da sona geldik, yakın bir zamanda envantere girecek. ROKETSAN ile geliştirmeye başladığımız Akıllı Dolanan Mühimmat Sistemimiz ALPAGUT’un da ilk uçuş testlerini 2023 yılında gerçekleştirmeyi planlıyoruz.

Siber Güvenlik, STM’nin stratejik faaliyet alanlarından birini oluşturuyor ve Siber Vatan’ı koruyacak milli sistemleri geliştirmeyi bir vazife olarak görüyoruz. Türkiye’nin ilk Siber Füzyon Merkezi olan STM Siber Füzyon Merkezimiz (SFM) 2016 yılından beri önemli bir rol oynuyor. Ülkemizin göz bebeği Ordumuzun Siber güvenliği de STM’ye emanet. TSK Siber Savunma Merkezi Projesi ile Emniyet Genel Müdürlüğü’nde Siber Suçlar Daire Başkanlığı’nın Bilgi Güvenliği Projesi yürüttüğümüz kritik milli projeler arasında.

STM olarak Türk savunma sanayiinin yazılım alanındaki en büyük ihracat başarılarından birine imza attık. NATO ile imzaladığımız proje ile dünyadaki tüm NATO karargâhları istihbarat akışlarını INTEL-FS2 ile sağlayacak. NATO’nun istihbarat altyapısı için yazılım geliştireceğiz. Yazılım geliştirme alanındaki yetkinliğimizle, NATO’nun istihbarat altyapısının teknolojik dönüşümü STM’ye emanet edilmiş oldu.

IDEF’23 fuarının savunma sanayi açısından önemi ve STM’nin IDEF hazırlıklarından bahsedebilir misiniz?

Dünyanın en prestijli savunma fuarlarından ve Türk savunma sanayiinin en büyük buluşması olan IDEF, sektörün önde gelen yerli ve yabancı birçok firmasını bir araya getiriyor. Türk savunma ürünlerinin yurt dışından gelen heyetlere tanıtılması açısından ayrı bir öneme sahip. STM olarak bizler de düzenli olarak IDEF’e katılım sağlıyoruz. Milli ve modern donanımlara sahip askeri deniz platformlarımızı, taktik mini iha sistemlerimizi, radar teknolojilerimizi, danışmanlık tecrübemizi, IDEF’te görücüye çıkaracağız.

Bu çerçevede, Türkiye’nin ilk milli korvet projesi MİLGEM Ada Sınıfı, Türkiye’nin ilk milli fırkateyn projesi MİLGEM İ Sınıfı Fırkateyn, Pakistan Donanması için inşa edilen Denizde İkmal Tankeri (PNFT), Türkiye’nin ilk küçük boyutlu milli denizaltı projesi STM500, sürat-manevra gücü yüksek, satıhtan satıha güdümlü mermilerle hücum geliştirebilen STM MPAC Hücumbotu ve konsept tasarım olarak geliştirdiğimiz sahil güvenlik gemilerini sergileyeceğiz. Taktik mini iha sistemlerimizden; KARGU, ALPAGU, BOYGA, TOGAN, ALPAGUT standımızda yerini alacak. 6 Şubat depremlerinde 50’den fazla vatandaşımızın enkazdan sağ olarak çıkarılmasına olanak sağlayan STM Duvar Arkası Radar (DAR) cihazımızı da fuarda katılımcılarla buluşturacağız.TEMMUZ2023

STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz:

STM, Türk savunma sanayiinin yazılım alanındaki en büyük ihracat başarısına imza attı

Son dönemde Pakistan ve Ukrayna gibi ülkelere yaptığı ihracatla uluslararası arenadaki yerini alan STM, NATO’nun istihbarat alt yapısının teknolojik dönüşümünü üstlenerek yazılım alanındaki başarısını da göstermiş oldu. Kuruluşlarından itibaren Türk savunması için yenilikçi ve modern savaş platformları geliştirmeyi başardıklarının altını çizen STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz, geldikleri noktayı aktardı.

Deniz platformlarında Türk savunma sanayinin geldiği noktayı aktarır mısınız?

Ülkemizde, askeri gemi inşa sanayii her geçen yıl kendini geliştirirken, ürün çeşitliliğini de milli ve modern sistemlerle zenginleştirmektedir. 1950 sonrasında özellikle Amerika ve Almanya’dan alınan ikinci el çeşitli su üstü ve denizaltı platformları ile mavi sulardaki ihtiyaçlar giderilmeye çalışılmıştır. Zamanla Türkiye’de askeri tersane altyapılarının iyileştirilmesi ve nitelikli insan kaynağının yetişmesi ile 1980’li yıllardan sonra, lisans hakları ve mühendisliği yurt dışı firmalarında olmak üzere bazı gemiler Türkiye’de askeri tersanede üretilmiştir.

2000’li yıllara gelindiğinde, Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı öncülüğünde başlatılan Milli Gemi (MİLGEM) Projesi ile Türkiye, tasarımı kendi mühendislerine ait milli bir korvet projesine imza atmıştır. Bu kapsamda, 4 adet MİLGEM Ada Sınıfı Korvet, askeri tersanede, azami oranda milli ve yerli imkanlarla inşa edilerek, Donanmamızın hizmetine sunuldu. STM’nin askeri denizcilik hikayesi de MİLGEM ile başlamıştır. MİLGEM Projesi’nde STM olarak ana alt yüklenici görevini üstlendik ve korvetlerdeki sistem/parçaların yurt içinde yerli imkanlarla geliştirilmesine çabaladık. MİLGEM’de ilk platformda yüzde 20’lerde olan yerlilik oranını dördüncü gemiye geldiğimizde yüzde 70’lere çıkarmayı başardık.

Ardından Ada sınıfı korvetlerin ikinci faz devamı niteliğinde olan İstif (İ) Sınıfı Fırkateyn Projemiz başladı. Bu projede de dört milli fırkateyn üretilmesi amaçlanıyor. Bunun yanı sıra Donanmamızın suüstü ihtiyaçlarının örneğin; açık deniz karakol gemileri, hücumbotlar, amfibi çıkarma gemileri, lojistik destek gemileri, tamamına yakını yurt içinde askeri ve sivil tersanelerimiz tarafından karşılanıyor.

Sualtında ise, 1980 ve 1990’lı yıllarda envantere giren Alman tasarımı; Ay, Gür ve Preveze Sınıfı denizaltılarımız halen görevde. Bunların modernizasyonunu yerli imkanlarla gerçekleştiriyoruz. Türkiye’de Gölcük Tersane’sinde yapılan Yeni Tip Denizaltı (Reis Sınıfı) Projemiz ilerliyor. STM olarak tüm projelerde farklı görevlerimiz bıulunuyor. 

Geldiğimiz noktada, yazılımından silah sistemine, radarından elektroniğe kadar tasarımı ve üretimi kendine ait olacak seviyeye ulaşmış; artık bu kritik yeteneğini de dost ve kardeş ülkelere ihraç etme aşamasına ulaşmış durumdayız.

STM olarak son dönem yürüttüğünüz projeler hakkında bilgi verir misiniz?

STM olarak kurulduğumuz 1991 yılından bu yana, Türk savunması için yenilikçi ve modern savaş platformları geliştiriyoruz. Ana faaliyet alanımızı deniz projeleri oluşturuyor. Ana yüklenicisi olduğumuz, ülkemizin ilk milli fırkateyni TCG İSTANBUL için yoğun şekilde faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Gemimizi, Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023’te teslim edeceğiz. İSTANBUL’a kardeş olacak, üç milli fırkateynin üretimi için de Nisan ayında çalışmalara başladık.

Türkiye’nin yurt dışına yapmış olduğu en büyük tonajda askeri gemi inşa projesi Pakistan Denizde İkmal Gemisi PNS MOAWIN’i Karaçi’de inşa ederek 2018 yılında teslim ettik. Türkiye’nin ilk denizaltı modernizasyon ihracatı olan Pakistan Agosta 90B Sınıfı Denizaltıların modernizasyonunda ilk iki denizaltıyı modernize ettik, üçüncü için çalışmalarımız devam ediyor. Teknoloji transferi de içeren iş birliği kapsamında Ukrayna Donanması için Korvet İnşasına 2021 yılı içinde başladık ve Ekim 2022’de İstanbul’da düzenlenen törenle korveti denize indirdik. Ay Sınıfı Denizaltıların modernizasyonu tamamlamamızın ardından, Preveze Sınıfı Denizaltıların modernizasyonunda lider yüklenici olduk ve çalışmalarımız devam ediyor. Reis Sınıfı’nda; dünyada sayılı ülkelerin üretimini yapabildiği, denizaltı torpido kovanlarının yer aldığı baş kısım “Section 50”yi, ilk kez Türkiye’de ürettik ve tüm teslimatları tamamladık. STM mühendisleri tarafından milli imkanlarla dizayn ettiğimiz STM500 isimli küçük boyutlu denizaltımız için yoğunlaşmış durumdayız. Yerli olarak tasarlanan ilk milli denizaltımız STM500’de mukavim tekne test üretimine geçtiğimiz yıl başladık.

Taktik mini İHA üretiminde Türkiye’nin öncü şirketlerinden birisiyiz. Bu alanda geliştirdiğimiz, kamuoyunda “kamikaze” olarak bilinen, Türkiye’nin ilk vurucu mini İHA’sı KARGU, yaklaşık 5 yıldır TSK başta olmak üzere tüm güvenlik güçlerimiz tarafından yurt içi ve sınır ötesi operasyonlarda etkin şekilde kullanılıyor. KARGU’yu şu an 3 farklı kıtada 10’a yakın ülkeye ihraç ettik. KARGU’nun farklı faydalı yük versiyonları için faaliyetlerimiz devam ediyor. KARGU’ya RF Arayıcı Başlık ve zırh delici mühimmat entegrasyonumuz devam ediyor.

Milli gözcü İHA’mız TOGAN ve mühimmat bırakan mini İHA’mız BOYGA da tüm kabul testlerinin ardından geçen yıl ordumuzun envanterine girdi. Sabit kanatlı vurucu İHA’mız ALPAGU’da sona geldik, yakın bir zamanda envantere girecek. ROKETSAN ile geliştirmeye başladığımız Akıllı Dolanan Mühimmat Sistemimiz ALPAGUT’un da ilk uçuş testlerini 2023 yılında gerçekleştirmeyi planlıyoruz.

Siber Güvenlik, STM’nin stratejik faaliyet alanlarından birini oluşturuyor ve Siber Vatan’ı koruyacak milli sistemleri geliştirmeyi bir vazife olarak görüyoruz. Türkiye’nin ilk Siber Füzyon Merkezi olan STM Siber Füzyon Merkezimiz (SFM) 2016 yılından beri önemli bir rol oynuyor. Ülkemizin göz bebeği Ordumuzun Siber güvenliği de STM’ye emanet. TSK Siber Savunma Merkezi Projesi ile Emniyet Genel Müdürlüğü’nde Siber Suçlar Daire Başkanlığı’nın Bilgi Güvenliği Projesi yürüttüğümüz kritik milli projeler arasında.

STM olarak Türk savunma sanayiinin yazılım alanındaki en büyük ihracat başarılarından birine imza attık. NATO ile imzaladığımız proje ile dünyadaki tüm NATO karargâhları istihbarat akışlarını INTEL-FS2 ile sağlayacak. NATO’nun istihbarat altyapısı için yazılım geliştireceğiz. Yazılım geliştirme alanındaki yetkinliğimizle, NATO’nun istihbarat altyapısının teknolojik dönüşümü STM’ye emanet edilmiş oldu.

IDEF’23 fuarının savunma sanayi açısından önemi ve STM’nin IDEF hazırlıklarından bahsedebilir misiniz?

Dünyanın en prestijli savunma fuarlarından ve Türk savunma sanayiinin en büyük buluşması olan IDEF, sektörün önde gelen yerli ve yabancı birçok firmasını bir araya getiriyor. Türk savunma ürünlerinin yurt dışından gelen heyetlere tanıtılması açısından ayrı bir öneme sahip. STM olarak bizler de düzenli olarak IDEF’e katılım sağlıyoruz. Milli ve modern donanımlara sahip askeri deniz platformlarımızı, taktik mini iha sistemlerimizi, radar teknolojilerimizi, danışmanlık tecrübemizi, IDEF’te görücüye çıkaracağız.

Bu çerçevede, Türkiye’nin ilk milli korvet projesi MİLGEM Ada Sınıfı, Türkiye’nin ilk milli fırkateyn projesi MİLGEM İ Sınıfı Fırkateyn, Pakistan Donanması için inşa edilen Denizde İkmal Tankeri (PNFT), Türkiye’nin ilk küçük boyutlu milli denizaltı projesi STM500, sürat-manevra gücü yüksek, satıhtan satıha güdümlü mermilerle hücum geliştirebilen STM MPAC Hücumbotu ve konsept tasarım olarak geliştirdiğimiz sahil güvenlik gemilerini sergileyeceğiz. Taktik mini iha sistemlerimizden; KARGU, ALPAGU, BOYGA, TOGAN, ALPAGUT standımızda yerini alacak. 6 Şubat depremlerinde 50’den fazla vatandaşımızın enkazdan sağ olarak çıkarılmasına olanak sağlayan STM Duvar Arkası Radar (DAR) cihazımızı da fuarda katılımcılarla buluşturacağız.TEMMUZ2023