Türkiye Cumhuriyeti ICAO Daimi Temsilcisi Suat Hayri Aka: Denizcilik sektöründe kuralları yeniden gözden geçirmek gerekiyor
Uluslararası Denizcilik Teşkilatı temmuz ayında yeni genel sekreterini seçmek için seçime gidiyor. Türkiye’nin adayı olan Eski Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşarı Suat Hayri Aka, seçim öncesi oy kullanacak aday ülkelere projelerini anlatarak desteklerini istedi.
Ulaştırma Bakanlığındaki göreviniz sonrasında Uluslararası Denizcilik Teşkilatı Genel Sekreterliği seçimlerine Türkiye’nin adayı olarak katıldınız. Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
2006-2016 yılları arasında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nda Müsteşar Yardımcısı olarak, 2016-2018 yılına kadar da müsteşar olarak görev yaptım. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçişle birlikte müsteşarlık kadrosunun kapatılmasıyla görevim sona erdi. 2019 yılının sonuna doğru büyükelçi olarak uluslararası havacılık teşkilatına tayin edildim. Uluslararası Havacılık Teşkilatı (ICAO) aynı zamanda Uluslararası Denizcilik Teşkilatı’nın da kardeş örgütüdür. Dünya havacılığında standartların ve kuralların belirlendiği bir teşkilattır. Bakanlıkta görev aldığım Müsteşar Yardımcılığı sürecinde havacılık sektöründen sorumlu olduğum için sektörle iç içe çalışma imkanlarımız olmuştu. Dolayısıyla Uluslararası Havacılık Teşkilatı’nda da önceden edindiğim tecrübelerin faydasını gördüm. Halen bu görevim devam etmektedir. Şubat ayında Uluslararası Denizcilik Teşkilatı Genel Sekreterliğine aday olarak gösterildiğim için lobi çalışmaları çerçevesinde üye ülkelerin başkentlerini gezerek oy istiyoruz.
Türkiye’nin adayı olarak size destek var mı?
Ciddi bir destek olduğunu söyleyebilirim. Gittiğimiz her yerde çok ilgi görüyoruz. Vizyonumuzu, hedeflerimizi ve değerlerimizi aktarıyoruz. Gittiğimiz ülkelerde Dışişleri Bakanlıkları, Ulaştırma Bakanlıkları veya Denizcilik Bakanlıklarıyla görüşüyorum. Aynı zamanda o ülkelerdeki denizcilik sivil toplum örgütleri ile görüşmeler yapıyorum. Dolayısıyla çok kapsamlı bir çalışma yapıyoruz.
Sizin dışınızdaki adaylar güçlü adaylar mı?
Ben dahil 7 aday var. Çin, Finlandiya, Dominik Cumhuriyeti, Kenya, Bangladeşin adayı var. Örgütün tarihinde hiç bu kadar aday olmadığı söyleniyor.
Denizcilik sektörü son dönemde tekrar ön plana çıktı. İlgi bu nedenle mi arttı?
Uluslararası denizcilik her zaman çok önemli bir iş alanıdır. Uluslararası Denizcilik Teşkilatı’da Birleşmiş Milletlerin aktif ve çok önemli teşkilatlarından biridir. Dünya ticaretinin %87’si deniz yoluyla tanışıyor. Denizcilik artık sadece taşımacılık sektörünü de barındırmıyor. Denizcilik deyince kapsam petrol, doğalgaz, turizm, tatil, spor, sanayi gibi birçok alanı da içinde barındırıyor. Türkiye açısından da denizcilik çok önemlidir. Türkiye’nin de üç tarafı denizlerle çevrilidir ve bu nedenle de Uluslararası Denizcilik Teşkilatı büyük önem taşıyor.
Türkiye, denizcilik sektörü açısından istenilen seviyeye ulaştı diyebilir miyiz?
Türkiye’nin denizcilik sektörü açısından iyi bir yerde olduğunu söyleyebilirim. Türkiye önemli bir deniz ülkesidir. Yaklaşık 30 milyon DWT’yi aşkın bir deniz filosuyla dünya sıralamasında 14’üncü sıradadır. 180’i aşkın liman tesisi, çok sayıda marina, balıkçı barınağına sahibiz. Aynı zamanda çok çeşitli gemiler üreten 80i aşkın sayıda tersanelere sahibiz. Denizcilik eğitiminde yine dünya gemi adamı ihtiyacının yaklaşık %10’unu karşılayan üniversite ve fakültelere sahibiz.
Norveç’te Norshipping fuarına katıldınız. Fuarla ilgili gözlemlerinizi aktarır mısınız?
Fuara katılmam aslında bir tesadüf oldu. Seçimle ilgili Norveç Denizcilik İdaresine adaylığım için destek aramak için gelmiştim. Fuarla aynı dönemde rastladı. Büyükelçimizle birlikte fuarı gezme imkanım oldu. Türkiye, Norveç’te gemi inşa talebinin yaklaşık %30 ihtiyacını karşılar duruma gelmiş. Bu çok önemli bir gelişmedir. Norveç çok ileri teknolojik gemiler isteyen bir ülkedir. Elektrikli, çevreye duyarlı gemiler yaptırmaktadır. Türkiye bu alanda çok başarılı çalışmalar yapmış durumdadır. Benim müsteşarlığım döneminde gemi inşa sektörüne çok önemli teşvikler ve destekler verildi. O dönemde sektörün desteklenmesi bugün Norveç’teki başarıyı getirmiştir.
Dünyadaki denizcilik sektöründe çevreye duyarlı olmak başta olmak üzere bir değişim gözlüyoruz.
Dünyadaki bütün sektörler ve denizcilik sektörü de bir değişim geçiriyor. Özellikle iklim değişikliği ile birlikte ülkeler bu alandaki gelişmelere daha fazla önem veriyor. Karbonsuzlaştırmak, çevre kriterleri, sera gazı salınımları azaltmak istiyorlar. Bu artık uluslararası bir beklentiye dönüştü. Hem havacılık sektörü hem de denizcilik sektöründe yeni gelişmeler bekleniliyor. 2050 yılına kadar karbon oranını sıfırlamak istiyorlar. Türkiye’de bu politikaya ve çalışmalara katılıyor.
Sizin genel sekreter olmanızla birlikte sektörde ne gibi gelişmeler ön plana çıkacaktır.
Sera gazı konusundaki çalışmalar devam edecektir. Bunun dışında sektörün dijitalleşmesi gerekmektedir. Teknoloji her gün gelişiyor. Yapay zeka, insansız gemi gibi çalışmalar yapılıyor. Dijitalleşme gemi tasrım ve teknolojilerinde çok köklü değişikliklere getirmektedir. Bu çalışmalara ayak uydurmak gerekiyor. Yeni teknolojilerle birlikte gemi adamlarının da yeni gelişmelere uygun bir şekilde eğitilmesi ve adaptasyonu gerekiyor. Buradaki gelişmelere paralel hem Türkiye’de hem de uluslararası denizcilik sektöründe kuralları yeniden gözden geçirmek gerekiyor. Bu konudaki bütün çalışmaları daha dikkatli ve bilinçli yönetmek gerekiyor. Bizde bu konulara hazırız.TEMMUZ2023