Türkiye’nin Orta Amerika’daki ilk ticari ortağı Panama Cumhuriyeti’dir
Bulundukları coğrafi yapısı nedeniyle ayrıcalıklı iki ülke olan Türkiye ile Panama, güçlenen ticari ilişkilerini bir üst seviyeye çıkarmak için çalışmalar yapıyor. Yakın bir zamanda Türk Loydu’nu tanıdıklarına vurgu yapan Panama Başkonsolosu Andres Gregorio Nunez, THY’larının Panama’ya uçuş başlatmasıyla birlikte Türk girişimcilerin Latin Amerika’ya açılan ticari kapası olmak için çalıştıklarını belirterek sorularımızı yanıtladı.
Panama’nın denizcilik sektöründe geldiği noktadan bahseder misiniz?
Panama’nın eşsiz coğrafi konumu aynı zamanda benzersiz bir değer önerisidir.
Bağlanabilirlik faktörlerinin kombinasyonu ve genel toplamı en önemli avantajlardır. Deniz aktarma merkezimiz bizi gezegenin dört bir yanında 144 limana bağladı; Balboa ve Cristobal limanlarının daha aktif olmaları nedeniyle halihazırda 160 ülkedeki 1700 limana bunlar da eklendi.
Birleşmiş Milletler Latin Amerika ve Karayipler Ekonomik Komisyonu’nun verilerine ve istatistiklerine göre, 2018’in en yüksek (% 5.5) büyüme oranıyla beraber, ekonomimiz hayranlık uyandırıcı bir güçte.
Buna ek olarak, Dünya İş Forumu’na göre, Panama 40 yıldan uzun bir süredir 88 yerel ve uluslararası bankanın içinde bulunduğu sağlam bankacılık merkezi ile dünya çapında tanınmakta ve bu merkez tüm iş operasyonlarını kolaylaştırmakta ve tüm kıtalara erişimini genişletmektedir.
Panama Gemi Tescil Müdürlüğümüz, mükemmelliğin öncüsü olarak konumunu korumanın gerekliliğinin bilinciyle, kaliteli ve zamanında sunulan hizmetlerin en iyi kartvizitler olduğu anlayışıyla teknik hizmetlerini ve sunduğu cazip imkanları pekiştirmektedir.
Denizcilik Zirvesi İstanbul’da gerçekleşti ve Başbakan Binali Yıldırım, sektörün gelişmesiyle ilgili tavsiyeleri dinledi. Dünyayı tanıyan bir ülkenin Başkonsolosu olarak Türkiye’nin denizcilik sektörünün iyileştirilmesi için tavsiyeleriniz neler?
Öncelikli bir coğrafi konuma ve ihracatçı dünya sıralamasında da iyi bir konuma sahip olan Türkiye, Uluslararası Denizcilik açısından önemli bir rol oynamaktadır. Türk Denizcilik Otoritelerinin, Uluslararası Denizcilik Örgütü ve ulaşım ve deniz seyrüsefer ile ilgili diğer uluslararası kuruluşlar tarafından düzenlenen önemli uluslararası anlaşmalar uyarınca deniz çevresinin ve deniz güvenliğinin korunması ile ilgili ulusal ve uluslararası denizcilik yönetmeliklerinin uygulanmasına yüksek bir bağlılık göstermesi de bunun bir sonucu.
2018 için öncelik, çevreyi koruyan alternatif enerjileri ve yeşil kültürün kullanımını teşvik etmek için girişimlerin uygulanması olacaktır; deniz güvenliğini ve deniz çevresinin korunmasını sağlayacak tedbirler ve tüm kıyı bölgelerimizde bir denizcilik kültürünün yaygınlaştırılması da vatandaşlar tarafından verimli bir kabulü kolaylaştıracaktır.
Panama ve Türkiye’nin mevcut ticari ilişkilerini değerlendirir misiniz?
Türkiye ile olan ikili / ticari ilişkilere gelecek olursak, iki ülkede de akredite olmuş Diplomatik misyonlarımız var. Örneğin, Türk Hava Yolları, iki yıl önce İstanbul’dan Panama’ya uçmaya başladı ve biz Türkiye’nin Orta Amerika’daki ilk ticari ortağıyız. Tüm bu gerçekler, güncel ilişkilerimizin iyi durumunu yansıtmakta ve her iki ülkenin de kendi ulusal çıkarlarını gerçekleştirme potansiyelini ortaya koymaktadır.
Türkiye gibi potansiyel ülkeler için Latin Amerika’ya açılan Ticari Kapı olmak için çalışıyoruz. Bildiğiniz gibi Türkler, özellikle tekstil, inşaat malzemeleri, musluklar ve tatlılar ile tanınıyor ve bu ürünleri daha yüksek hacimlerle bölgemizde satmayı planlıyorlar. 128.807 milyon Euro değerinde ihracatla Türkiye, ihracatçı ülkeler dünya sıralamasında 31. ülke konumundadır. Bu anlamda dünyanın en büyük ticari filosuna sahip olan ve dünyanın her yerine ticari seyahatler düzenleyen Panama, Türkiye’nin ihracatına önemli katkılar sağlayabilir.
Panama Denizcilik Otoritesinin Türkiye ile ilgili gelecekteki hedeflerinden bahseder misiniz?
Panama Denizcilik Otoritesinin Resmi Temsilciliği olarak misyonumuz, etkinlik ve verimlilik ilkeleri ışığında denizcilik ve lojistik faaliyetlerini yönetip hizmetleri sunarken; serbest ticaret, yasal güvenlik, rekabetçi pazar yapısı, büyüme ve sürdürülebilir kalkınmanın korunduğu Devlet politikası ve yasal çerçeveye bağlı kalmak ve Panama vatandaşlarının sosyo-ekonomik olarak azami seviyede olmalarını sağlayan sürekli gelişmeyi sürdüren denizcilik ve lojistik yeterliliklerine sahip olabilmektir.
Panama ve Türkiye, ayrıcalıklı bir coğrafi konuma sahip ülkeler olarak ilginç bir ikili gündem geliştiriyor. Panama ile Türkiye arasındaki ilişkiler; çeşitli anlaşmaların imzalanması ve Panama ile Türkiye Denizcilik Bakanlarının ziyaretleri ile güçlendirilmiş olup; kısa bir süre önce Türk Loydu’nu Tanınmış Kuruluş olarak kabul eden anlaşmayı da imzaladık.
Türkiye, tarafımızdan tescillenmiş olan gemiler için çok önemli bir pazar ve yerel ofisimiz de kullanıcıların denizcilik belgeleri almasından Teknik Desteğe dek tüm ihtiyaçlarını karşılayabiliyor.
Panama Denizcilik Otoritesi kısa süre önce Türk Loydu’nu yetkilendirdi. Bu anlaşmanın her iki ülkeye faydalarından bahseder misiniz?
Panama Denizcilik İdaresi bu anlaşma ile sınırlarını yeni pazarlara genişletiyor. Denizcilik İdarelerinin uluslararası örgütler tarafından hazırlanan zorunlu uluslararası anlaşmalara uyumluluk düzeyleri ile ilgili kriterler açısından TÜRK LOYDU’nun ülkemize çok büyük katkılarda bulunacağını düşünüyoruz.
Anlaşmanın imzalanmasından sonra Türk Loydu, her iki ülke arasında her açıdan çok faydalı ve karlı bir ilişki kurmak için önemli bir adım attı. Ve diğer tüm konuların geçiş kapısı olan denizcilikle işe başladık.
Kocaeli Belediye Başkanı ile bir görüşme yaptınız ve ticari ilişkilerin yanında “kardeş şehir konusuna” da değinildi. Bunun hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?
Panama’nın Türkiye’deki Başkonsolosu olarak, Kocaeli ilini ziyaret etme şansına sahip olmanın önemli olduğunu düşünüyorum. Zira, Kocaeli’ni Panama’daki şehirlerle eşleştiripi en iyi uygulamaları paylaşmak ve daha güçlü ticari ilişkiler kurulmasını sağlayacağız. Bu da iki ülke arasındaki ilişkilere olumlu olarak yansıyacak.
Umuyorum ki bu fikri, endüstriyel şehirlerimizin yararına geliştirmeye devam edebiliriz.