Yüzyıl boyunca rahatlıkla hizmet verecek nitelikte hastaneler inşa ettik

Pandemi süreci sağlık alanında yapılan yatırımların daha fazla göz önüne gelmesine neden oldu. Son dönemde Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi, Prof. Dr. Cemil Taşçcoğlu Şehir Hastanesi, Göztepe Şehir Hastanesi gibi önemli sağlık kuruluşlarını hayata geçiren İstanbul Proje Koordinasyon Birimi, İSMEP Projesi çerçevesinde gerçekleştirilen bu projelerle pandemi sürecine önemli katkılar sağladı.

İSMEP Projesi çerçevesinde İstanbul’un depreme ve afetlere hazırlanması çalışmalarında gelinen nokta ile ilgili bilgi almak için bir araya geldiğimiz İPKB Direktörü Kazım Gökhan Elgin, sorularımızı yanıtladı.  

Pandemi süreci ile ilgili bir değerlendirme alabilir miyiz?

Dünya zorlu bir süreçten geçiyor. Bu çerçevede hükümetler önlemler aldılar. Bu önlemler normal akan hayatımızı engelleyen ya da yavaşlatan önlemlerdi. Bu doğrultuda da ekonomilerde kırılganlıklara neden olan bir sürecin içerisine girdik. Tüm bu gerçekler çalışan kesim ve kurumları da etkiledi. Biz de kurum olarak bundan nasibimizi aldık. Ancak biz zaten afet ve açıl durum projesi olduğumuz için faaliyetlerimize büyük ölçüde devam ettik. İlk vaka açıklandığı zaman kurum içerisinde bir kriz kurulu oluşturduk. Bu süreçte kurumumuz 60 yaş üstü ve kronik rahatsızlığı olan personeline hemen izin vermiş diğer personeline de vardiyalı sistemle çalıştırma metoduna geçmiştir. Toplantıların dijital ortamda yapılması, hijyen kurallarına göre çalışma ortamlarının toplanması gibi hususlar hayata geçirilmiştir. Yine müteahhit ve müşavirlerimize uyarılar yaparak, bu salgın hakkında bilgilendirme, korunma yöntemleri ve alınacak tedbirlerle ilgili yazılar yazılmış olup takibi yapılmaktadır. Bu süreçte işlerde psikolojik ve fiziksel nedenlerden ötürü yavaşlama olmuş ve hali hazırda yapacağımız ihalelerimizde erteleme yoluna giderek salgının kontrol edilebilir düzeye gelmesini beklemekteyiz. Sektörün rahatlaması için; öncelikle salgını alınan tedbirlerle kontrol altına alınabilmesi direkt olarak sektörümüzde oluşan psikolojik baskıyı azaltacaktır. İnşaat sektörü kritik öneme haiz olduğu için işler tamamen durdurulmamış ve önümüzdeki süreçte de devam etmesi planlanmaktadır. Bu salgın önümüzdeki bir yıl boyunca etkisini azalan bir şekilde de olsa göstereceği için, imalat sürecinde alınacak tedbirlerin uzun bir süre devam edecek bir şekilde çalışılmasını ön görüyoruz. İşveren olarak faaliyetlerimizin sıkı bir şekilde denetimini ve işleyişini takip edeceğiz.

İstanbul’un depreme hazırlığı çok önemli olduğu için işlerimizin devam etmesi önem arz ediyor. Bu nedenle kurumumuz tedarik zinciri bozulmadığı ve iş gücüne erişimin yapılabildiği her durumda çalışmaya devam edecek. Ancak belirttiğim gibi alınacak tedbirler ve hijyen kuralları çok önem arz edecek.

Alınan önlemler verimlilik kaybına neden oldu mu?

Tabiatı gereği olmuştur. Ancak bu kaybı asgari düzeye indirmek için önlemler aldık. Bu doğrultuda da pandemi sürecinde hastanelerimizin açılışını yaparak İstanbul’un ihtiyacını karşıladık. Süreç başlamadan önce Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi’ni faaliyete geçirmiştik. Pandemi sürecinin başlarında Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi’ni hizmete aldık. Dolayısıyla hastanelerimiz olağanüstü bir dönemde hizmete girerek önemli bir yükü aldılar. Dolayısıyla iş yükümüzü belli bir alana yoğunlaştırarak acil ihtiyaç duyulan hastaneleri hizmete alarak yolumuza devam ediyoruz.

Süreç bitmedi ve biz de kurum olarak tedbirlerimizi alarak sürecin devamında ortaya çıkacak gerçekler doğrultusunda yolumuza devam edeceğiz.   

Uzaktan çalışma diğer yandan siber güvenlik konusunu da beraberinde getiriyor.  Bu konuda tedbirler alındı mı?

Siber güvenlik konusuna bu süreçten önce de gerekli önemi veriyorduk. Bu günde aynı doğrultuda çalışmalarımıza devam ediyoruz. Belirttiğim gibi biz bir afet ve acil durum projesi olduğumuz için bilgi kaybının yaratacağı problemler nedeni ile bu konuda baştan beri gerekli önlemleri alarak yolumuza devam ettik. Bilgilerimizi birden fazla ortamda depolayarak bilgi kaybının önüne geçmiş durumdayız. Bunun dışında dışarıdan müdahalelerin önüne geçmek için birden fazla  programla desteklenen bir güvenlik sistemimiz var. Ama bu konuda korsan saldırıların ne boyutta olduğunu uzmanı olmadığım için bilemiyorum fakat bugüne kadar anormal bir durum yaşamadık diyebilirim.

Açılan hastanelerden sonra Göztepe Şehir Hastanesi’nde de sona gelindiği haberlerini alıyoruz. Son durum ile ilgili bir değerlendirme alabilir miyiz?

Göztepe Şehir Hastanesi son aşamasına geldi. Biz testlerimizi yaparak geçici kabullerimizi yaptık. Sağlık Bakanlığına teslim ettik. Hastanenin ekipmanlarını tedarik ediyorlar. Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca ile yaptığımız son görüşmede de hastanenin Ağustos sonu itibari ile hasta kabule başlayacağını Eylül ayı içerisinde de açılışının yapılacağı bilgisini aldık.

Açtığımız ve açacağımız bu üç hastane de dünyanın sayılı  hastanelerinden oldular. Kullandığımız sismik izolatörlerle deprem anında ve sonrasında hizmette kalabilecek, aldığımız Leed Gold sertifikaları ile çevreciliği tescil olmuş, akıllı sistemlerle donatılmış, kendi enerjisinin bir kısmını üretebilen, yüzyıl boyunca rahatlıkla hizmet verecek nitelikte hastane oldular. Bu çerçevede de dünyaya örnek projeler oldular ve bugün olduğu gibi ilerleyen dönemlerde de dünyadan bu örneklerin nasıl yapıldığı ile ilgili bilgilenmek için ziyaret edilecek hastaneler olduğunu düşünüyorum.

İnşa edilirken bu hastanelerin yüksek standartlarda olmasının gerekliliği tartışılıyordu. Bugün bu tartışmalar devam ediyor mu?      

Nitelikli hastanelere ihtiyacın anlaşıldığı bir dönemden geçiyoruz, o nedenle bu bakış açılarının kaybolduğu kanaatindeyim. Ayrıca zaman, bilginin de eskimesine neden olmaktadır. O nedenle size bugün yüksek gelen standartlar yarın yetmez olabilir. Bu açıdan bakıldığında projelerin vizyon projeler olduğunu söylemekte fayda var. Biz bu binaları yaparken bakışımızı bugünün ötesine taşımaya çalıştık. Başarılı da olduk ancak yarın bu ileri düşüncelerin normalleştiğine ve yeterli görülmediğine de tanıklık edeceğimiz kanaatindeyim. Bu bakış bir yana bu hastanelerin çok uzun yıllar değişikliğe ihtiyaç duymadan hizmet vermeye devam edeceği düşüncesindeyim.

Bir eleştiriyi de dile getirmeden geçemeyeceğim. Tüm bu çalışmalarda aktif pozisyonunuza rağmen İPKB’nin geri planda kaldığını söyleyebilirim. Konu ile ilgili düşüncelerinizi bizimle paylaşır mısınız? 

Marifet iltifata tabi demiştir atalarımız. Bunu bekliyoruz. Ancak bundan önemlisi iyi uygulamaların bilinirliğinin önemli olduğunu da düşünüyorum. Bu bilinirlik, örneklerin daha da artmasına sebep olacaktır. En doğru ve geniş bilgi de bizde olduğuna göre adresin bilinmesinde fayda olduğu kanaatindeyim. Diğer taraftan bu projeler, iyi hastanelerin özel sektör tarafında olduğu algısını da değiştirdi. Bu algıyı değiştirdiğimiz içinde mutluyuz ve bu modelin de yaygınlaştırılması gerektiğini düşünüyoruz.

Deprem gerçeği ile ilgili de bir başlık açarsak, yaptığınız çalışmalar neticesinde İstanbul’da kamu binalarının önemli bir bölümü dönüşmüş durumda. Ancak diğer taraftan depreme hazırlık konusunda hiçbir şey yapılmadığı ile ilgili genel bir kanıda kamuoyunun geniş bir kesiminde hakim durumda.  Konu ile ilgili neler aktarmak istersiniz?

On dört yıldır bu konuda önemli çalışmalara imza attık. Okullarımızın %90-91 ‘nidepreme hazırladık. Sayın Valimizin talimatı ile de önümüzdeki dönemde 99 yılından önce inşa edilmiş okulları bitirmeyi planlıyoruz. Bu doğrultuda önümüzdeki dönemde çok yoğun bir ihale takvimimiz var. Şu an 65 okulumuzun güçlendirme işine başlıyoruz. 15 okulumuzun da yeniden yapımı için kolları sıvadık. Dolayısıyla okullarımızla ilgili yoğun bir şekilde çalışmalarımıza devam ettiğimizi söyleyebilirim. Tabii bir okulu güçlendirdiğinizde 1000 öğrencinin güvenli bir okulda eğitim almasını sağlıyorsunuz.

Bu noktada sahadan da gözlemlediğimiz üzre bu konuda devlet okullarımızın özel okullardan daha hazır olduğunu söyleyebiliriz. 

Katılıyorum, İstanbul’da devlet okullarının depreme hazır olduğunu söyleyebiliriz. Son Silivri depreminde de sınavdan geçtiklerini gözlemledik. Eğer bu çalışmaları zamanında devletimiz yapmamış olsaydı Silivri depreminde ciddi sıkıntılar yaşanabilirdi. Bu açıdan şu anda özel binaların dönüşümünün konuşulmasının daha doğru olacağı kanaatindeyim. O açıdan deprem ile ilgili hiçbir şey yapılmadı demek bizim %90 mertebesinde yaptığımız çalışmayı görmemezlikten gelmektir ki bu yanlış bilginin kimseye bir faydası olmadığı kanaatindeyim.

Gelecek ile ilgili planlamalar hakkında bilgi alabilir miyiz? Eğitim kurumları ile ilgili yapılacak çalışmalardan bahsettim. Buna ek olarak bu aralar Sağlık Bakanlığı ile çok yoğun bir mesai içerisindeyiz. Şu an gündemimizde Haydarpaşa Siyami Ersek Sağlık Kompleksi’nin yeniden yapım projesi var. Kartal’da onkoloji hastanesinin son aşamasına geldik. İleride Fatih Sultan Mehmet Hastanesi, Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları Hastanesi ve Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesini gündemimize almayı düşünüyoruz. EYLÜL 2020