“Türkiye’nin dijital devriminin ortağı Türk Telekom’dur”

Ülkemizde fiber altyapıya en fazla yatırım yapan, Türkiye’nin lider iletişim ve eğlence teknolojileri şirketi Türk Telekom; mobil, internet, telefon ve TV hizmetlerini tek noktadan sunan sektörün en büyük Çoklu Oyuncusu konumunda.

Amaçlarını Türkiye’yi bölgenin dijital üssü ve daha rekabetçi hale getirmek olarak tanımlayan Türk Telekom Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Dr. Coşkun Şahin, yaptıkları çalışmalarla ilgili dergimize bilgi verdi.

4.5 G hızına giren ülkemizde beklediğiniz değişimi aktarır mısınız?

4.5G teknolojisi, yeteneği daha da artırılmış bir ağ altyapısını temsil ediyor. 4.5G ile hız ve kapasite bir araya gelerek, iletişim servislerinin geleceğine yepyeni bir kapı açıyor. 4.5G ile birlikte önümüzdeki yıllarda gelişecek yeni uygulama ve teknolojiler, yapay zekâdan sanal gerçekliğe uzanan, yeni nesil uygulamaların da yaygınlaşmasını sağlayacak.

4.5G gibi mobil teknolojilerin artan bir seviyede kullanılması, yüksek veri kullanımını da beraberinde getirirken; özellikle hizmet, finans, enerji, ulaşım gibi sektörlere de çeşitli fırsatlar ve yenilikler de getirecek.

4.5G teknolojisi ile mobil internet deneyimi farklı bir boyuta taşınacak. Birden fazla kişiyle cepten kesintisiz HD kalitesinde video konferans gerçekleştirilebilecek, büyük dosya transferleri yapılabilecek, her yerden şirket ağına hızlı bağlantı kurulabilecek ve yüksek hızda veri paylaşılabilecek. Yüksek çözünürlüklü film ve videolar her yerden kesintisiz seyredilebilecek.

4.5G hızına geçmemizle birlikte Türk Telekom’un sektördeki farkını aktarır mısınız?

Tüketicilerin beklentilerinin ve ihtiyaçlarının sürekli arttığı bir döneme hazır olmak için kendimizi her zaman bir adım önde konumlandırıyoruz. Türk Telekom olarak 4.5G’yi Türkiye’yi gelecek yıllara taşıyacak önemli bir dönüm noktası olarak görüyoruz. Bu kapsamda Türk Telekom olarak 4.5G’de abone başına hem en geniş frekans aralığına hem de kaliteyi kesintisiz bir şekilde sunabilmek için 4.5G baz istasyonlarını 81 ilde çepeçevre saran fiber ağa sahibiz. Avrupa’da fiberle bağlı 4.5G baz istasyonlarının toplam 4.5G baz istasyonu sayısına oranı yalnızca yüzde 20 iken, Türk Telekom’da bu oran yüzde 70. Bu sayede, müşterilerimizin Türkiye’de yaşadığı 4.5G deneyimi, Avrupa’dan çok daha iyi olacak. Diğer bir ifade ile Türk Telekom olarak4.5G’deki farkımızı fiber gücümüzle göstereceğiz.

Ayrıca, mobilde saniyede 1 gigabit hıza imkan veren GiGA 4.5G teknolojisini Türkiye’de müşterilerimize sunmak üzere dünyanın en büyük telekomünikasyon şirketlerinden Korea Telecom ile işbirliği yaptık. Böylece Türk Telekom olarak “en hızlı 4.5G’den 3 kat daha hızlı” GiGA 4.5G teknolojisini Türkiye’de müşterilerine sunan ilk operatör olduk. 

Fiber altyapısı için yaptığınız çalışmaları aktarır mısınız?

Türk Telekom olarak Türkiye’nin genişbant altyapısının gelişmesine öncülük ettik. Bugünleri öngörerek, Türkiye’de fiber altyapı henüz bir ihtiyaç değilken yatırım yapmaya başladık. Kriz dönemlerinde dahi bu yatırımlarımıza ara vermeden ülkemizi fiber ağlarla donattık.

Türk Telekom olarak bugün Türkiye’nin 81 ilinde, 214 bin kilometrelik fiber ağa sahibiz. Türkiye’deki fiber altyapının yüzde 80’ini kurmamızın yanı sıra yurtdışında da 40 bin kilometreyi aşkın fiber ağımızla 20 ülkeyi birbirine bağlıyoruz. Tüm Türkiye’de 12,4 milyon haneye fiber kalitesinde erişim sağlayabilecek durumdayız. Dört yıl önce bu rakam 3,8 milyondu.

Bu amaçla 2005’ten bu yana, lisans bedelleri hariç, yaptığımız yatırımlar 20 milyar TL’yi aştı. Yatırımlarımızda, ilk günden beri yalnızca İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirleri değil, tüm Türkiye’yi kapsamayı hedefledik.

Geçmişte ve bugün olduğu gibi gelecekte de Türkiye’nin dijital devrimini gerçekleştirmesi, istikrarlı ekonomik büyüme sağlaması ve Türkiye’nin küresel alanda daha da rekabetçi hale gelmesini sağlamak için yatırımlarımıza hız kesmeden devam etmeye kararlıyız. Gelecekte önemli bir finans-enerji-ulaşım üssü haline gelecek olan Türkiye’nin bu dönüşümünde, Türk Telekom olarak fiberimizin gücünü seferber etmeye hazırız.

Türkiye’de altyapı yatırımlarının artması yönünde nasıl adımlar atıyorsunuz?

Türk Telekom olarak fiber yatırım konusunda lideriz. Türkiye’yi bölgenin dijital üssü haline getirme yolunda, gelecek 3 yılda lisans bedelleri hariç 10 milyar TL daha yatırım yapacak bir şirket olarak Türkiye’de dijital devrimin en büyük destekçisi konumundayız. Bu kapsamda altyapı yatırımları alanında rekabeti destekliyoruz. Rekabeti,  altyapı yatırımlarının artması için önemli bir itici güç olarak değerlendiriyor; rekabet ortamının, altyapıda tekelleşmenin önüne geçeceğine ve bundan da en yüksek faydayı müşterilerin göreceğine inanıyoruz. Rekabet olmazsa yatırımlar yavaşlar, hatta durma noktasına gelir. Bu nedenle Türkiye için en doğru model, Güney Kore, ABD gibi internet hızı ve fiber erişiminde lider ülkelerde olduğu gibi, altyapı bazlı rekabet modelidir. Bu modelin, direkt veya indirekt teşviklerle desteklendiğinde başarılı sonuçlar verdiğini görüyoruz.

Dünyanın en eski bağımsız strateji danışmanlığı şirketi Strategy&’in geçtiğimiz günlerde yayınladığı, ‘Türkiye’de Yüksek Hızlı Genişbant İnternetin Yaygınlaştırılması’ başlıklı rapor da bu görüşü destekleyen veriler içeriyor.

Uluslararası raporlara göre Türkiye’deki sanayici veya pazarlama ticaretinde teknolojiyi kullanma oranının düşük olduğu belirtiliyor. Bu noktada Türk Telekom olarak yaptığınız çalışmalar var mıdır? Bu oranları daha yukarıya çekmek için nelerin yapılması gerekiyor?

Türkiye’de mevcut 2 milyona yakın işletmenin sadece 1 milyona yakını internet üzerinde aktif olarak yer alıyor. Türk Telekom olarak bu şirketlerin neredeyse tamamına hizmet veriyoruz. 4.5G ile hızlı, kesintisiz ve kaliteli mobil iletişimi fiber gücümüzle birlikte Türkiye’nin dört bir köşesine taşıyarak, Türkiye’deki tüm şirketlere hizmet götürmek istiyoruz çünkü sunduğumuz kurumsal hizmet ve çözümler, küçük büyük tüm kurumlar için verimliliğin, kazancın, büyümenin kapılarını aralıyor. Hatta uluslararası rekabetin yolunu açıyor.

Türk Telekom’un Avea ve TTNET ile birleşerek yoluna devam etmesinin yeni dönemde getireceği avantajları aktarır mısınız?

Türkiye’de telekomünikasyon sektörünün geleceğine yön verme vizyonuyla 2014 yılı başında Türkiye’nin ilk “entegre telekomünikasyon şirketi” olmak üzere stratejik bir karar aldık. Dünyadaki benzerlerine göre oldukça kısa bir sürede, sadece iki yılda hizmetlerimizde hiçbir aksama yaşatmadan entegrasyon sürecini tamamladık ve dünyanın sayılı, Türkiye’nin de ilk entegre Telekom operatörü olduk.

“Türk Telekom”’ markasını mobil, internet, telefon ve TV hizmetlerini tek bir kanaldan sunabilen; iletişim, verimlilik ve eğlenceyi tek bir potada eritebilen ‘Türkiye’nin Çoklu Oyuncusu’ olarak konumlandırdık.

Marka birleşmesi ile artık müşterilerimizin taleplerine daha hızlı ve tek noktadan cevap verebiliyoruz. Türk Telekom olarak değişen dünyayı ve müşteri gereksinimlerini proaktif bir şekilde okuyarak tüm müşterilerimizin ihtiyacına uygun hizmet sunmanın haklı gururunu yaşıyoruz.

Ülkemizde son dönemde inovasyon çalışmalarının öneminden bahsediliyor. Bu açıdan Türk Telekom olarak yaptığınız çalışmaları aktarır mısınız?

Türk Telekom olarak teknolojiyi geliştiren, teknolojiye yön veren bir şirket olarak Ar-Ge faaliyetlerimiz ve geliştirdiğimiz patentlerle bu alanda liderliği üstleniyoruz. Gerek kendi içimizde yaptığımız Ar-Ge çalışmalarında gerekse de Ar-Ge ekosistemimizde yer alan KOBİ’ler, girişimci firmalar, üniversiteler ve teknoloji gelişim bölgelerinde faaliyet gösteren firmalarla beraber 5G’ye yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 5G’ye yönelik yeni nesil iletişim teknolojileri, 5G teknolojilerini kullanacak yeni nesil ürün/servisler ve 5G ile taşınacak verileri anlamlandıracak veri analitiği teknolojileri alanında Ar-Ge çalışmaları yapıyoruz.